Examples of using Bulmaya in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O kazadan beri iş bulmaya çalışıyor.
Farklı bir yol bulmaya çalışacağız.
Bir an önce onları bulmaya çalışalım.
Jerry Raigan, azıcık bir mutluluk bulmaya çalışıyor, o kadar.
Tıp okulumu bitirdikten yıllar sonra çocuğumu bulmaya çalıştım.
Bo-gum bi̇r kova bulmaya gi̇di̇yor.
Arkadaşımız Elkayı bulmaya çalışıyoruz.
Bunu bulmaya çalışıyorum.
Dişi, erkeği gidip yiyecek bulmaya ikna etmek için bunu kullanır.
Bulmaya çalışmak mı?
Mükemmel ağacı bulmaya gittiğinden beri gözükmedi.
Bak şimdi Sami bulmaya ve buradan canlı çıkmaya odaklanmalıyız.
Sallyyi bulmaya gideceğim.
Seni bulmaya gitmişti.
Ömer için bir koltuk bulmaya ne dersiniz, olur mu?
Oyuncağınızı bulmaya yardım edebilirim Bay Kord.
Yeni bir kreş bulmaya ne dersin?
Chloe onu bulmaya çalışsın, Doylea da bilgi verin.
Onu bulmaya gidiyoruz.
Alexi bulmaya gelip onun yerine Jody ve Claire ile mi karşılaştı?