TRYING TO FIND in Turkish translation

['traiiŋ tə faind]
['traiiŋ tə faind]
bulabilmek için
to find
looking for
searching for
have
so we can
bulmayı denemek
bulmak için yetenekli insanların bol olduğu ve ucuza çalıştığı
bulmağa çalışıyoruz
trying to find
bulmaya çalışmaktan
bulmaya çalışmakla

Examples of using Trying to find in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I spent the whole evening trying to find my keys.
Tüm akşamı anahtarlarımı bulmaya çalışmakla geçirdim.
Why would she turn around and punish me for trying to find"A"?
Ayı bulmaya çalıştığım için niye beni cezalandırsın ki?
Nobody can blame you for trying to find your brother's murderer.
Kardeşinin katilini bulmaya çalıştığın için kimse seni suçlayamaz.
Have you considered trying to find a job in Boston?
Bostonda bir iş bulmaya çalışmayı düşündün mü?
Don't even get me started about trying to find things to talk about.
Konuşacak bir şeyler bulmaya çalışmaya bile yeltenmiyorum.
Trying to find his friend.
Arkadaşını bulmaya çalışmayı.
You know she's trying to find this place.
Burayı bulmaya çalıştığını biliyorsun.
I'm not trying to find a problem where there isn't one, but there is one.
Olmayan bir problemi bulmaya çalışmıyorum ama bir problem var.
Wouldn't it be worth trying to find him?
Onu bulmaya çalışmaya değmez mi?
Can you imagine trying to find somebody in that?
Burada birini bulmaya çalışmayı düşünebiliyor musunuz?
We couldn't just let you go without at least trying to find you.
En azından seni bulmaya çalışmadan gitmene izin veremezdik.
No, Jane, not trying to find myself.
Hayır Jane, Kendimi bulmaya çalışmıyorum New Mexicodayım, Hindistanda değil.
No, Jane, not trying to find myself.
Kendimi bulmaya çalışmıyorum. Hayır, Jane.
Trying to find her a man. No.
Ona bir erkek bulmaya çalış. hayır.
What's the answer that Keith's trying to find?
Keithin bulmaya çalıştığı cevap ne?
You don't have to apologize for trying to find our daughter.
Kızımızı bulmaya çalıştığın için özür dilemene gerek yok.
For trying to find him.
Onu bulmaya çalıştığın için.
You can look around… but what you're really trying to find is on the inside.
Ama asıl bulmaya çalıştığınız, içinizdedir. İstediğiniz kadar çevrenize bakabilirsiniz.
Documentary about you trying to find Matthew. I want to do a No.
Senin Matthewyu bulmaya çalışmanı… belgesel yapmak istiyorum. Hayır.
I want to do a documentary about you trying to find Matthew. No.
Senin Matthewyu bulmaya çalışmanı… belgesel yapmak istiyorum. Hayır.
Results: 822, Time: 0.0543

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish