Examples of using Bunu bilmelisin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni üzmemek için söylemedi, ama bunu bilmelisin.
Ben bir suçlu değilim, bunu bilmelisin!
Carol, gece daha da ilerlemeden bunu bilmelisin.
O benimki, bunu bilmelisin.
Elbette seviyorum, bunu bilmelisin.
Ama yapmadan önce bunu bilmelisin.
Bir ordu mensubu olarak bunu bilmelisin.
Bir seçim hakkın var. Bunu bilmelisin.
O zaman bunu bilmelisin.
Sensiz bu şirket çöp kutusundan farksız bunu bilmelisin.
I} Bunu bilmelisin.
Hiçbiriniz daha üst makamlara göz dikmeyeceksiniz. Bunu bilmelisin.
Sana şu an özgürlüğünü verirdim. Ve bunu bilmelisin, bu normal bir Kurtuluş Günü olsaydı.
Bana karşı duran son adam kendi yapımında bir çöküşle karşılaştı. Seni tanıyorum ve bunu bilmelisin.
seni gemide ben istemedim bunu bilmelisin.
Bunu bilmeye hakkı var, ama kilise onu cahil tutmuş.
Sadece bunu bil.
Ve bunu bilmek, bilimde uzun zamandır süren gizemleri açıklamaya başlıyor.
Birkaçımız daha bunu bilmek istiyor ve ben de bunu sana anlatmak isterim.
Bunu bil.