BURADA OLMAK ZORUNDA in English translation

has to be here
burada olmak zorunda
burada olman gerek
burada kalmalıyım

Examples of using Burada olmak zorunda in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Özür dilerim… Bunun için burada olmak zorunda mısın?
Excuse me… do you have to be in here for this?
Eğer doğru şeyi yapacaksak Silver burada olmak zorunda.
If we… If we're gonna make this right, then she has to be here.
Sen böyle eşeklik etmeseydin ben de burada olmak zorunda kalmazdım.
If you hadn't been such a jackass, I wouldn't have to be here.
Hayatım, o ölü bayan burada olmak zorunda mı?
Baby, does that dead lady have to be in here?
Eğer Hakim sana güvenseydi burada olmak zorunda kalmazdım.
I wouldn't have to be here if the Magister could trust you.
Gece yarısı oldu. O şey burada olmak zorunda mı?
It's midnight.- Does that thing have to be in here?
Hayır hayır. Burada olmak zorunda.
It has to be here.-no, no.
Hayır hayır. Burada olmak zorunda.
No, no. It has to be here.
Eğer İntikamcılar yeterince becerikli olup Kabalı en başından durdurabilseydi, burada olmak zorunda kalmazdım.
If the Avengers had been competent enough. To stop the Cabal in the first place, I wouldn't have to be here at all.
Bütün gece burada olmak zorundayım.
Neden burada olmak zorundayım anlamıyorum.
I don't know why I have to be here.
Bak burada olmak zorundayım.
Look, I have to be here.
Aslında, burada olmak zorundayım.
Actually, I have to be here.
Ancak burada olmak zorundayım.
But I have to be here.
Burada olmak zorundayım.
I have to be here.
Ayrıca hemen belirteyim, burada olmak zorundayım.
And the bottom line, I have to be here.
Bence bu çok anlamsız cumartesi burada olmak zorundayım.
I mean, it's so absurd I have to be here on a Saturday.
Eğer burada olmak zorundaysan, lütfen yolumun üzerinde olma..
If you have to be there, please, just don't get in my way.
Çünkü burada olmak zor Norman.
Because, Norman, it's hard being here.
Burada olmak zor geliyor, herhangi bir anımdan daha zor..
It's difficult to be here, more difficult than any other memory.
Results: 40, Time: 0.0353

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English