Examples of using Buyruğuna in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken,
Firavnın buyruğuna uydular. Oysa, Firavnın buyruğu, doğruya iletici değildi.
Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleymanın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz herşeyi biliyorduk.
Onları kendilerinin buyruğuna verdik; bindikleri de, etini yedikleri de vardır?
Firavnın buyruğuna uydular. Oysa, Firavnın buyruğu, doğruya iletici değildi.
Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken, onları yıldırım yakaladı.
Şaşaalı kıyafetler giyip bunu tanrının buyruğuna dayandırmak kafirce değil mi?
Ama o insanlar, Firavnın buyruğuna uydular. Oysa, Firavnın buyruğu, doğruya iletici değildi.
Ancak onlar Firavunun buyruğuna uydular. Firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.
Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken, onları yıldırım yakaladı.
Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar, bu yüzden onlar bakıp dururlarken, onları yıldırım yakaladı.
Savaştan geri kalanların bir kısmının işi de Allahın buyruğuna kalmıştır. Allah onlara
Firavnın buyruğuna uydular. Oysa, Firavnın buyruğu, doğruya iletici değildi.
Güneşi, ayı ve yıldızları buyruğuna boyun eğmiş vaziyette yaratan Odur.
Bu şehir günahkarlarla dolu, daha fazlasına ihtiyacımız yok, ancak Tanrı buyruğuna uyarsanız kendinizi kurtarabilirsiniz.
ayı ve yıldızları buyruğuna boyun eğmiş vaziyette yaratan Odur.
Şayet biri ötekine saldırırsa, Allahın buyruğuna dönünceye kadar saldıran tarafla savaşın.
ayı ve yıldızları buyruğuna boyun eğmiş vaziyette yaratan Odur.
Savurganlık edenlerin/haddi aşanların buyruğuna uymayın.
Savurganlık edenlerin/haddi aşanların buyruğuna uymayın.