Examples of using Canımı acıtıyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani bu canımı acıtıyor ama düşünmeden yapamıyorum.
En çok ne canımı acıtıyor biliyor musun Will?
Canımı acıtıyor, çok kötü.
Bu canımı acıtıyor.
Çünkü canımı acıtıyor. Neden?
Güneş canımı acıtıyor.
Güneş canımı acıtıyor.
Ama hala biraz canımı acıtıyor. Atlattım.
Ama hala biraz canımı acıtıyor. Atlattım.
Bana güvenmemen canımı acıtıyor Clarke… işte bu yüzden bunu getirdim.
Bana güvenmemen canımı acıtıyor Clarke… işte bu yüzden bunu getirdim.
Cathy canımı acıtıyor! Anne!
Canımı acıtıyor. Nankörlük.
Canımı acıtıyor. Nankörlük.
Canımı acıtıyor.
Fotoğraflar bazen canımı acıtıyor. -Bilmeni isterim ki.
Her şey canımı acıtıyor gibi.
Canımı acıtıyor Fab.
Bu canımı acıtıyor, biliyorsun.
Bu canımı acıtıyor, biliyorsun.