CESEDI in English translation

• body
• corpse
• dead
• bodies
• corpses

Examples of using Cesedi in Turkish and their translations into English

Cesedi daha küçük.
The body's smaller.

Eğer cesedi yoksa hala yaşıyor demektir.
If no body is living.

Asidin cesedi yemesini durdurması lazım.
It should stop the acid from eating the remains.

Sen de cesedi Millman Oilin sahasına attın.
So you dumped the body on Millman Oil property.

Cesedi ertesi sabah bulundu.
They found her the next morning.

Cesedi ben yok ederdim.
I would disappear with the corpse.

Sarah cesedi kontrol etsene?
Sara, why don't you check the carcass?

Hayır, cesedi ailesine teslim edildi.
No. His remains have been returned to his family.

Ben de cesedi tekrar inceleyeyim.
And I will go over the body again.

Kocanızın cesedi çok kötü şekilde çürümüş.
Your husband's remains are pretty badly decomposed.

Cesedi bir örtüye sarın.
Wrap this stiff in a tablecloth.

Cesedi bulduktan sadece iki gün sonra.
Exactly two days after the body was found.

Jack cesedi okyanusa attı.
Jack dumped the body in the ocean.

Sonra, cesedi bulup, adamı suçlarız.
Then all we need's the body and we will charge him.

Ambrosenin cesedi saçılmış ve mezarsız bi şekilde bulndu.
Ambrose's body was found strewn across an unmarked grave.

Cesedi kendim gördüm.
I saw the cadaver myself.

Yani bu Voyuer4U, cesedi polisten ve diğer herkesten önce biliyordu.
That means this Voyuer4U guy knew about the body before the cops or anybody else.

Morgdaki cesedi teşhis işi ne oldu?
What happened to identifying a dead body at the morgue?

Cesedi belirlemek için.
It's for the body.

Cesedi görmek için, ama gitmişti.
To have a look at the body, but it's gone.