Examples of using Civar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ön ve arka kapılar sağlam ve civar güvende.
Ölüm döşeğindeki 31 kişiyle Bangaloreun civar köylerinden genç kadınlar ilgileniyordu.
Civar köylerde yaşayan az sayıda insan Nikicanın'' tehlikeli bir hayvan'' olduğundan şikayet etti.
Bak bu civar çok kötü
Geçen pazar civar kasabaların ikisine daldı
Aslında, bazı insanlar diyor ki… bu civar, senin bu yeni nesil evin için ödedi.
Şimdi neden oturup El Pasoya haber vermiyorsun? Ve civar kasabalara haber vermelisin, değil mi?
Saldırıyı tam hedefe yapmazsak geniş radyoaktif bulutların civar kasabaya gitmesi riski var.
Care International örgütü, 615 bin euroluk bir bütçeyle civar köylerde yaşayan halkı mevcut riskler hakkında bilgilendirme amaçlı bir kampanya düzenledi.
Evet, peki, size kötü haberler söylemekten nefret ediyorum ama bu civar oldukça tehlikelidir.
Evet, peki, size kötü haberler söylemekten nefret ediyorum… ama bu civar oldukça tehlikelidir.
Civar mahalin camları sallanmaya başlamış fakat kendisi, merkez üssünde bulunduğundan
Yukarı çıkmış olmalı. Civar binaların çatısında falan olmalı.
Sebze ve meyve, hazırlanan bahçelerde, civar yerleşimlerde, kısmen yüksek arazide yetiştirildi ve insan gücüyle sulandı.
Edwards hava üssünde brifing verilerek civar bölgelere, otobüslerle taşınmaya devam ediyor.
Civar kasabaların çoğunun sonu'' Camber.'' Ve sonra'' ley,'' çünkü.
Ve sonra'' ley,'' çünkü… civar kasabaların çoğunun sonu ley'' ile bitiyordu. Camber.
Tarihin en düşük seviyesinde olmasıdır. ve civar köylerdeki suç oranının Bunun sebeplerinden biri de kasabamız.
Ama civar ormanda patlama olduğu haberi geldi. Bay Kovacs mesajlarımıza cevap vermedi.
Vickerdale Kurumu civar çiftliklerin ekinini öldüren ve çiftliklerin arazisine kök salan yok edici tohumların patentini almıştır.