Examples of using Düşmeye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dörtlü motorlar yüzde yüz. Düşmeye başlıyoruz.
Bir parmağın dokunuşu ile düşmeye ayarlanmış nötron yansıtıcısı.
Lerden sonra dünya sıcaklığı önemli ölçüde düşmeye başladı.
Gezegenin yüzeyinde sıcaklık düşmeye başlıyor.
suç hemen düşmeye başladı.
Karlar ilk düşmeye başladığında beni görmeye gelecek misin?
Kan basıncı düşmeye başlayınca halotanı azaltmıştım.
Düşmeye başladı.
Safra kesesinin alınması neden düşmeye sebep olsun ki?
Ve düşmeye başlıyoruz.
Şimdi de hayalinin peşine düşmeye hazır: Wimbledonu kazanmak.
Bombalar düşmeye başladı.
Düşmeye başladığımda daha çocuktum.
Hava sıcaklıkları düşmeye devam ediyor.
Çenemiz düşmeye başladı.
Sonra her şey düşmeye ve kanı akmaya başladı.
Tyson düşmeye hazır olduğu zaman.
Gökten ölü kuşlar düşmeye başladı ve kimse nedeninin bilmiyordu.
Notları düşmeye başlayınca, evet.
Bombalar düşmeye başlıyor.