DANS ETTI in English translation

• danced
• dancing
• dance

Examples of using Dans etti in Turkish and their translations into English

Ve dans etti.
And he danced.

Kaplanlar da onun için dans etti, yüzünü yaladı.
They danced for him and licked his face.

Dans etti, içki içtik.
He would dance and we would drink.

Göğsümün üzerinde kim dans etti?
Who's been dancing on my chest?!

O benimle bir çok kez dans etti.
He's danced with me many a times.

Yüz yıllardır, ağacım bulutlarla dans etti, yağmurla dalgalandı.
Hundreds of years, my tree. Waltzing with the clouds, waving to the rain.

Bütün gece Bn. Lucasla dans etti.
He danced with Miss Lucas.

Oturma odamda bir'' Koşak'' gibi dans etti.
He's danced like a cossack in my living room.

Kız siyahiydi. Amerikalı. 1920lerde Folies Bergéresde dans etti?
She was a black girl, an American, she danced at the Folies Bergeres in the 1920s?

Mücehverler ve kadehlerle dolu Vina del Marda dans etti.
He danced in Vin م del Mar surrounded by jewels and goblets.

Ve benimle dans etti.
And she danced with me.

Ölene kadar dans etti.
It danced, until it expired.

O halde kim bütün gece halhallar ile dans etti?
Then who was dancing all night wearing the anklet?

Ama o… Ama benimle dans etti.
But he… but he danced with me.

Bütün gece senin için dans etti.
She's been dancing for you all night.

Shelly üç yıl burada dans etti.
You listen! Shelley was a dancer here for three years.

Yoko bizi şaşırtan bir zarafetle dans etti.
Yoko danced with a grace that surprised us.

Sonra asagiya inip Bay Starrla dans etti.
She then went down to dance with Mr Starr.

Ben de,'' Tamam.'' dedim, o da Jeffle dans etti.
I said,"Okay," and she danced with Jeff.

Mary Poppins çizgi film penguenlerle dans etti.
Mary Poppins also danced with cartoon penguins.