DARACIK in English translation

tight
sıkı
dar
sıkışık
gergin
sımsıkı
iyi
daracık
sıktı
kısıtlı
little
küçük
biraz
ufak
minik
az
azıcık
küçücük
kısa
cramped
kramp
sancıları mı
narrow
dar
ince
daralt
daraltın
daracık
slinky
sinsi
daracık
vücuduna oturan
stres yayı
dar
skintight
daracık
sıkı
vücuda yapışan
dar

Examples of using Daracık in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Parlak, daracık ve kıpkırmızıydı.
And bright red. It was shiny, skintight.
Kızlar daha genç ve giysiler daracık.
Younger girls and tight outfits.
Lütfen. Onun o daracık, ıslak amını.
Her tight wet pussy.- Please.
Lütfen. Onun o daracık, ıslak amını.
Please.- Her tight wet pussy.
Giyince Suzie daracık elbiseleri.
When Suzie wore her dresses tight.
Genç ve daracık.
Young and tight.
Sokaklar daracık trafikle boğuşuyorsun, hayatın gözlerinin önünden geçiyor.
Little tiny streets. Playing chicken with traffic. Your life flashing before you.
O daracık kedi kostümü tamamen uygunsuz kaçar.
That alley cat costume is totally inappropriate.
Kıçına giydiğin o daracık Wolverine kıyafetinle, bizi buradan çıkaracaksın.
You're gonna get us out of here with that tight-ass Wolverine outfit on.
Hiç daracık bir deri pantolonu üstünüzden çıkarmayı denediniz mi?
Have you ever tried changing into skintight leather pants?
Bu daracık zırh.
This tight-fitting cuirass.
Daracık ve hassas olan o mükemmel kukumav.
A perfect pussycat, one that's tight and sensitive.
Daracık arka sokaklarda lamba hak getire.
No lamps in those narrow back streets.
Daracık sokaklarda yaşayıp yüzüne fare pisliği süren ben değildim.
I wasn't the one living in alleys, rubbing rat filth all over my face.
Onun gibi, tatlım… Daracık giysiler, zevksiz, biliyorsun?
Like that, honey… in tight-fitting clothes, vulgar, you know?
O ufacık daracık kostümler içinde durmak ne kadar zor biliyor musun?
Do you know how hard it is to stay in those tiny little costumes?
Daracık giysilerle.
Skimpy clothes.
Kıçına giydiğin o daracık Wolverine kıyafetinle, bizi buradan çıkaracaksın. Silahlarınızı indirin.
You gonna get us out of here. With that tight-ass Wolverine outfit on.
Daracık, kısa bir şort ve deri askılı bir üst.
Tiny, little shorts and a leather halter top.
Daracık kısa bir şort ve deri askılı üst?
Tiny, little shorts and a leather halter top?
Results: 105, Time: 0.0304

Top dictionary queries

Turkish - English