Examples of using Derdin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne yapıyorsun? Derdin ne senin?
Açık bir şekilde 5 yıldız mı derdin yoksa yalan söyleyip geçiştirir miydin?
Hep öyle derdin. Hatırlıyor musun?
Senin derdin ne?- Cesedimi çiğnersin?
Yıllık komitesinin yöneticilerinden olduğumdan, bana'' koç'' derdin.
Ona ne derdin, hatırlıyor musun?
Walker? Derdin nedir, Hunt?
Senin derdin ne? Niye?
Derdin ne? Kim?
Senin derdin ne?- Cesedimi çiğnersin.
Onu hayvandan ayıran budur. Hep böyle derdin.
Bir kibrit çakmak isterdim ama bana bebek derdin.
Derdin ne lan senin? Bana bak!
Senin derdin ne? Niye?
Derdin ne? Hadi Vincent.
Senin derdin ne, OConnell? Nasıl gidiyor?
Ona da öyle derdin, değil mi?
Senin derdin ne, Kang? -Kang. -Şimdi.
Emekli olunca içkiyi bırakacağım.'' derdin.
Bana çirkin ördek yavrusu derdin.