Examples of using Durumumu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Durumumu sakin bir şekilde
Tek istediğim benim durumumu anlamanız ve kabullenmeniz, evliliğimizi saymanız.
Eğer kimseye gösterirsem, benim dışlanmış durumumu ebediyen garantiler.
Evet. Bu benim ölme durumumu düzeltecek mi?
Ne zaman bunlara baksam durumumu yansıtıyorlar gibi geliyor.
Benim durumumu da hatırlayarak seni reddetmeyecek.
Durumumu dış dünyaya tanıttıktan sonra kendimi daha iyi hissettim.
Benim durumumu zayıflatıyorsun.
Dedektif Monk, niye önce benim durumumu çözmüyorsunuz?
Lütfen sefil durumumu affediniz.
Evet, galiba ilişki durumumu değiştirdiğimi gördü.
Evet. Bu benim ölme durumumu düzeltecek mi?
Güzel, güzel. Durumumu göz önüne alınca amacım pek de doğru değildi.
Ama benim durumumu da anlamaya çalışın.
İzleyiciler sırıtıyor ve durumumu beğeniyor.
Ama Margaret, Abelın masrafları karşılansın diye sigorta durumumu güncellemiş.
Evliliğimi, ailemi ve zihinsel durumumu etkiliyor.
Durumumu ve bütün durumları göz önüne alınca.
Buradaki benim durumumu anlıyor musun?
Benim, şu anki duygusal durumumu çok iyi yansıtıyor.