Examples of using Elini tut in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Dannynin elini tut.
Elini tut ve gitmesine yardım et.
Elini tut, haydi.
Take her hand, come on.Gel de elini tut! Hayır! Hayır!
No. No! Come hold her hand!Haydi, elini tut!
Come on, grab his hand!Elini tut ve az eğil.
Hold his hand and duck down low.Elini tut Elimin içinde.
To hold your hand in my hand.Elini tut Elimin içinde.
In my hand To hold your Kardeşinin elini tut.
Hold your hand.Elini tut onun.
Grab the hand.Elini tut, yoksa geldiğinden haberi olmaz.
Hold his hand or he won't know you're here.Lütfen elini tut ve istediğin zaman git.
Please take his hand and go away any time you wish.Elini tut. Sümeyye.
Get his hand. Somayeh.Cesaretini topla, elini tut. Fazla düşünme.
Don't think much. Muster courage and hold her hand.Elini tut ve benden sonra tekrar et.
Hold her hand and repeat after me.Elini tut. Çabuk.
Hurry, hold her hand.Elini tut ve 16 vuruş dön.
Grab his hand and spin for 16 beats.O çocuğun elini tut ve ona ne ver!
Grab hold of that kid and give him what for!Gidip elini tut ve vücut sıcaklığınla ısıt.
Go hold his hand and warm up with Ağabeyinin elini tut. Buradan çıkıyoruz.
