Examples of using Tut in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi sadece King Tut gibi kendi tahta, var.
Uzan ve tut onu! Ölmek istemiyorum!
Şu altın dolu keseyi tut. Aşkım!
Kapıyı kapalı tut demedim mi ben sana?
Tut öyle.
Lütfen Davey, Noahı okuldan al ve onu güvende tut.
Kapını tamir ettir, güvenlik tut, yada erkek arkadaşından ayrıl.
Derslerini verin! Tut onu Stens!
Tut, bana zamanı ver!
Yapamam! Evet, yapabilirsin Madison, onu tut!
Semimaru, ipin ucunu tut ve sakın bırakma.
Tut elimi. Sen de biliyorsun ben de öyle.
Dürüst tut onları.
Steel, ben çekirdeğe güç sağlarken, Ultralinkleri uzak tut.
Radyo tv vericisi için gözlerini açık tut tatlım, işte tam burada.
Sen ayaklarından tut, ben başından tutacağım. Tanrım.
Haftaya Kral Tut, Bitirim İkiliyle dans edecek.
Sanırım o kişi sensin yani avukat tut.
Elini arabadan çek ve ipi tut!- Hayır!
Aletimi tut!