Examples of using Keep in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Keep it down and come over here and get me out of this!
What are you going to do? Keep it a secret?
Just keep me in the loop next time, okay?
Bir dahaki sefere beni de haberdar et, tamam mı?Wait for your turn. Keep on seeing him 3 to 4 times a week.
I don't care! Keep it down!
Sessiz ol. Umurumda değil!Keep her here, locked up for the rest of her life?
Onu burda tutup, hayatının sonuna kadar kilit altında mı tutacaksın?The terrorist guy… OK, OK, keep an eye on the knife.
Pekâlâ, bıçağa dikkat et. Terörist adam.Back, back! Keep it down, we're in a church!
Sessiz ol, kilisedeyiz. Geri çekilin!Take the landline and place it next to the coffee machine. Keep talking to me on the mobile.
You will stay here and keep her safe. If you're on my side.
Benim tarafımdaysan, burada kalıp onu güvende tutacaksın.Keep firing at its right flank to try to distract it.
Dikkatini dağıtmak için sağ yanına ateş edin.The terrorist guy… OK, OK, keep an eye on the knife.
Terörist adam… Pekâlâ, bıçağa dikkat et.Where's she? Keep it down?
Sessiz ol.- Nerede o?What you say is very nice. Keep talking.
Konuşmayı sürdür. Söylediklerin çok hoş.Wait for your turn. Keep on seeing him 3 to 4 times a week.
Sıranızı bekleyin. Onu 3-4 haftada bir ziyaret edin.Probably Adam. And then you keep us sedated until help arrives.
Muhtemelen Adama sen yapacaksın… ve yardım gelene kadar bizi o halde tutacaksın.Back, back! Keep it down, we're in a church.
Geri çekilin! Sessiz ol, kilisedeyiz.Keep talking. What you say is very nice.
Konuşmayı sürdür. Söylediklerin çok hoş.You're gonna stay in the car, keep the heater running.
Sen arabada kalıp kaloriferi açık tutacaksın.uh, keep Abby company.
Abbye eşlik et.
