YOU CAN KEEP in Turkish translation

[juː kæn kiːp]
[juː kæn kiːp]
devam edebilirsin
you can keep
you can continue
you can go
you may continue
you can move on
you can resume
you can still
you may proceed
you can proceed
you can carry on
kalabilir
can keep
can
may
stay
tutabilirsin
you can
you can hold
you can keep
saklayabilirsin
you can keep
can you hide
you can save your
be able to hide it
tutabileceğini
you can keep
you can hold
he could hire
he would keep
sizde kalabilir
buna devam etmelisin
saklayabilir misin
tutabileceğini mi
can hold
you can keep
tutabilir misin

Examples of using You can keep in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I mean, you can keep a secret?
Yani, sır saklayabilir misin?
You can keep?
Strompeltjeyi biraz tutabilir misin?
You can keep the map.
Harita sizde kalabilir.
Here, you can keep them.
Onları burda saklayabilirsin.
You can keep yourself out of jail.
Kendini hapisten uzakta tutabilirsin.
You think you can keep me away?-What are you?.
Beni bu şekilde uzak tutabileceğini mi sanıyorsun?
You can keep the box.
Kutu sizde kalabilir.
How long do you think you can keep this thing a secret?
Daha ne kadar bu şeyi sır olarak tutabileceğini düşünüyorsun?
You can keep a secret.
Sır olarak saklayabilirsin.
Yes, you can keep one.
Evet, bir tane tutabilirsin.
I ask you to do something, you think you can keep your mouth shut?
Senden bir şey isteyeceğim ama çeneni kapalı tutabilir misin?
You think you can keep me away?
Beni bu şekilde uzak tutabileceğini mi sanıyorsun?
The casino you can keep.
Gazino sizde kalabilir.
You really think you can keep him under control?
Gerçekten onu kontrol altında tutabileceğini düşünüyor musun?
You can keep it for a souvenir.
Hatıra olarak saklayabilirsin onu.
You can keep her safe in here in exchange for a heart.
Bir kalp karşılığında Bellei bunun içinde güvende tutabilirsin.
I have to go prep a deposition, but you can keep all of this.
Bir yeminli ifadeye hazırlanmam gerekiyor, ama bunların tamamı sizde kalabilir.
Do you really think you can keep their support, after all of this?
Gerçekten tüm bunlardan sonra desteklerini elinde tutabileceğini düşünüyor musun?
You can keep this tape until tomorrow.
Yarına kadar bu bantı saklayabilirsin.
You can keep her here.
Onu burada tutabilirsin.
Results: 720, Time: 0.105

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish