TUT - Almanca'ya çeviri

halte
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
halt
durak
dur
tut
durun
bekle
kes
tutun
kapa
dayan
kıpırdama
nimm
almak
al
alır
alabilir
alacak
alıyor
alıp
götürmek
kabul
kullanmak
lass
bırakmak
terk
vermek
müsaade
sağlamak
izin
bırakır mısın
edelim
Festhalten
tutmak
yakalamak
tutunmak
sıkı tutun
dayan
sımsıkı
zapt
alıkoymak
bleiben
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
aufbewahren
saklamak
saklayın
tutmak
muhafaza
saklanabilir
saklanması
tutulması
saklayabilir misin
bewach
tut
koru
bekle
gözle
göz kulak ol
halten
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
haltet
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
hältst
tutmak
tutar
tutuyor
tutabilir
tutacak
düşünüyor
tutan
korumak
düşünür
hakkında
lassen
bırakmak
terk
vermek
müsaade
sağlamak
izin
bırakır mısın
edelim
bleibt
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
bleib
kalmak
kalır
kalın
kalacak
kalıyor
kalabilir
kalıp
tutmak
kalacağız
dur
nehmen
almak
al
alır
alabilir
alacak
alıyor
alıp
götürmek
kabul
kullanmak
nimmst
almak
al
alır
alabilir
alacak
alıyor
alıp
götürmek
kabul
kullanmak
lasst
bırakmak
terk
vermek
müsaade
sağlamak
izin
bırakır mısın
edelim

Tut Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ve onları ayrı tut. Bu iki kimyasal içerebilir?
In dem man die 2 Chemikalien Also ist da vielleicht irgendwas, getrennt aufbewahren könnte?
Kapıyı kapalı tut, Jimmy!
Lass das Tor zu, Jimmy!
Bu taraftan tut.
Nimm diese Seite. Hier.
Tırabzanı tut.
Am Geländer festhalten.
Güneye gidin. Onu sıcak tut ve güneye gidin.
Geh nach Süden. Halt ihn warm und geh nach Süden.
Gözünü, kulağını açık tut.
Halte Augen und Ohren offen.
Herkesi dışarıda tut.- Evet.
Alle sollen draußen bleiben.- Ja.
Kapıyı tut. Shirley! Ne?
Was? Shirley.- Bewach die Tür?
Serin tut!
Kühl aufbewahren!
Tamam mı? Ellerini öyle tut.
Okay? Lass deine Hände, wo sie sind.
Elena, ayağımı tut.
Elena, nimm meinen Fuß.
Nick, çocukları geride tut.
Nick, halt die Kinder zurück.
Şurayı tut.
Hier festhalten.
Baba!- Gözlerini açık tut.
Halte die Augen offen. Dad!
Çabuk, tut Robin! Selam!
Hey. -Schnell! Halten, Robin!
Onu ışınlanma odasında tut.
Er soll im Transporterraum bleiben.
Güvende tut.
Sicher aufbewahren.
Hayır, üzgün. Yüzünü üzgün tut.
Nein, traurig. Lass das Gesicht traurig.
Hayır. O şeyi benden uzak tut.
Nein, nimm das weg von mir!
Butters, bu silahı üzerlerine tut.
Butters, halt diese Knarre auf sie!
Sonuçlar: 2254, Zaman: 0.0484

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca