Examples of using Eminim ben in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bira ister misin? becerebilirse, eminim ben de?
Hayır, eminim ben.
Doğruyu söyle. Şey, eminim ben.
Eminim Ben onlar gibi miyiz değilim, ama ben
Her yerde seni görüyorum. Hatta, şimdi rüyalarıma da girmeye başladın… Ve eminim ben de senin rüyalarındayım?
Canım, eğer kapıyı sen açmazsan eminim ben açabilirim… Julie!
Ayrıca eminim ben polisi uyardıktan sonra beni ezmeye çalıştığın minibüsünü de evinin önünde bulacağız!
Eminim ben sahada sıradan bir robot gibi dolaşırken, sen laboratuvarında bir şeyleri düzeltmek için kendini zorlamamışsındır?
Hatta belki de içimizde giderek solmakta olan o mizah anlayışını giderek ölmekte olan yaşama sevincini tekrar yaşayacağımıza eminim ben.
Hatta belki de içimizde giderek solmakta olan o mizah anlayışını giderek ölmekte olan yaşama sevincini tekrar yaşayacağımıza eminim ben.
Ama Bo Diddley bir sigara kutusundan gitar yapabiliyorsa… eminim ben de kemik ve kıkırdaktan larinks yapabilirim.
Ama Bo Diddley bir sigara kutusundan gitar yapabiliyorsa… eminim ben de kemik ve kıkırdaktan larinks yapabilirim.
Eminim. Ben buna 3 derim.
Elbette eminim, ben'' Ölümüm.
Eminim benimle yatabileceğini söyledi, öyle değil mi?
Tabii ki eminim. Ben.
Eminim beni güvenli ve emniyetli bir yere götürüyorsundur.
Ne…? Eminim benimde vurulmamı dilemişsindir, değil mi?
Eminim, benden bile daha iyi.
Eminim beni yanında getirmemiş olmayı diliyorsundur.