Examples of using Fırladı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onun arkadaşı sanki bir hayaletmiş gibi Thomas ayağa fırladı.
O'' Rastafari!'' diye bağırdı ve bir anda ayağa fırladı.
IQm iki hafta boyunca günde beş puan fırladı.
Bir tanesi camdan dışarı fırladı!
Güç seviyesi 200den 400 megavata mı fırladı?
O, haberleri duyduğu anda ayağa fırladı.
Yedi ayda vakaların sayısı 15 eyalette 5ten 152ye fırladı.
Geliriniz fırladı.
Kocası birden ayağa fırladı.
Elimden mi fırladı o?
Ölen adam yatağından fırladı ve piyanoya koşup yarım kalan parçayı bitirdi.
Kemik fırladı!
Fıçıdan bir metal parçası fırladı ve Dennisin sikine çarptı.
Fırladı gitti.
Lutzın gömleğinin düğmesi fırladı ve Cerieye çaptı.
Koşarak fırladı, birini kovalıyordu.
Ansligner, seçmenleriyle popülaritesi fırladı ve meclis, uyuşturucuyu yasadışı kıldı.
Hızla düdüğünü öttürünce dişleri fırladı, geri takmaya çalıştı.
Ateşi fırladı; fakat idare ediyor.
Basınç fırladı. Tanrım.