EJECTED in Turkish translation

[i'dʒektid]
[i'dʒektid]
çıkardı
out of
to take
to remove
to get
make
to extract
pull out
extraction
outta
to dig

Examples of using Ejected in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hospital ejected my wife.
Karımı hastaneden attılar.
And then we found his gun's clip ejected.
Sonra adamın silahının mandalı çıkarılmıştı.
You guys have a look around for bones. They must have been ejected.
Beyler etrafta bakın kemik var mı? Çıkarılmış olmalılar.
Did you say rejected or ejected?
Red edilmek mi dedin yoksa ekilmek mi?
Nuclear fuel ejected.
Nukleer yakit atildi.
We ejected them.
Onları attık.
The cops ejected us.
Polisler bizi uzaklaştırdı.
Someone, like, ejected.
Birisi, sanki, firlamis gibi.
Three ejected, Three ejected.
Üç çıktı, Üç çıktı.
Ejected from vehicle with lacerations.
Yaralı vaziyette araçtan dışarıya fırlamış.
so she must have been ejected through the windshield upon impact.
çarpmanın etkisiyle camdan fırlamış olmalı.
Space is so vast that it would take billions of years for a rock ejected from the Earth to collide with a planet circling another star.
Uzay o kadar engindir ki, Dünyadan fırlatılan bir kayanın bir başka yıldızın yörüngesindeki bir gezegene çarpması milyarlarca yıl alabilir.
Space is so vast that it would take billions of years to collide with a planet circling another star. for a rock ejected from the Earth.
Uzay o kadar engindir ki, Dünyadan fırlatılan bir kayanın… bir başka yıldızın yörüngesindeki bir gezegene çarpması milyarlarca yıl alabilir.
For a rock ejected from the Earth to collide with a planet circling another star. Space is so vast that it would take billions of years.
Uzay o kadar engindir ki, Dünyadan fırlatılan bir kayanın… bir başka yıldızın yörüngesindeki bir gezegene çarpması milyarlarca yıl alabilir.
To collide with a planet circling another star. Space is so vast that it would take billions of years for a rock ejected from the Earth.
Uzay o kadar engindir ki, Dünyadan fırlatılan bir kayanın… bir başka yıldızın yörüngesindeki bir gezegene çarpması milyarlarca yıl alabilir.
To collide with a planet circling another star. for a rock ejected from the Earth Space is so vast that it would take billions of years.
Uzay o kadar engindir ki, Dünyadan fırlatılan bir kayanın… bir başka yıldızın yörüngesindeki bir gezegene çarpması milyarlarca yıl alabilir.
After thousands of years, fragments of the rocks ejected from Earth can fall as meteors into the atmospheres of newborn planets in the interstellar cloud.
Binlerce yıl sonra, Dünyadan fırlayan kayaların parçaları yıldızlar arası bulutta yeni doğan gezegenlerin atmosferlerine birer göktaşı olarak düşebilir.
suggesting that the mechanism responsible for their formation ejected them at very regular intervals and at very similar speeds.
düzenli aralıklarda ve benzer hızlarda çıkartıldıklarını akla getirmektedir.
the second-brightest star in the sky, after Sirius; but the ejected gas and dust have since obscured much of its light.
Siriustan sonra en parlak yıldız olmuştur, fakat çıkardığı gaz ve toz nedeniyle ışığının çoğu engellenmiştir.
Ejected a staggering billion, billion tons In Mars' infancy, raging volcanoes… of molten rock from its interior.
Marsın bebeklik döneminde, şiddetli volkanlar… şaşırtıcı bir milyar, milyar ton fırlattı içinden erimiş kaya parçası.
Results: 69, Time: 0.0623

Top dictionary queries

English - Turkish