ÇIKTI in English translation

came
gelin
hadi
gelir
gelip
haydi
gelen
cevap
gelecek
gel
çıktı
out of
dışında
çıkar
çıktı
çekilin
çekil
çıkın
çıkart
tükendi
left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
went
git
gidin
gidip
gidelim
yürü
gideriz
bakalım
dönün
gir
got
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
got out of
çık
çekil
çıkın
çekilin
defol
kurtulmam
inin
çıkar
appeared
görünüyor
görünür
görünen
gibi görünüyor
gözüküyor
anlaşılan
ortaya
ortaya çıktı
görünüşe göre
belirdiğinde
output
üretim
çıktı
çıkışı
verimi
debi
randıman
emerged
ortaya çıktığını
çıkar
çıkan
çıkıyor
ortaya çıkacak
bir ortaya
ortaya çıkmasına
zuhur
dated
randevu
tarih
çıkmak
flört
gün
sevgili
buluşma

Examples of using Çıktı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
yasal olmuşken bu çıktı!
And just when.
Hayır. Yazın kısa süre birileriyle çıktı ama ciddi bir şey değildi.
She-She dated briefly in the summer, but no one serious.
Bak, seni bıraktıktan sonra, bir müşteri çıktı.
Look, when I dropped you off, there was a fare.
Ve nedensiz yere ondan ayrıldı. Jeong-o arkadaşım Da-yeongla çıktı.
And then dumped him out of nowhere. Jeong-o dated my friend Da-yeong.
İnsanlar tam bir önceki pisliğini unutacakken haberlere çıktı.
He was on the news when people were beginning to forget about his last mess.
Yani sevgilim lisede oyun kurucuyla mı çıktı?
My girlfriend dated the quarterback? i mean,?
Bir dakika. Yani sevgilim lisede oyun kurucuyla mı çıktı?
I mean, it was no big deal. my girlfriend dated the quarterback?
Hayır. Tanrım. Baba, Sloane yaklaşık iki yıl boyunca onunla çıktı.
Dad, he dated Sloane for like 2 years. No. God.
Biliyorsun, annem bir zamanlar bir sanatçıyla çıktı.
You know, my mom dated an artist once.
Ne? Dört yıl biriyle çıktı.
What? He dated someone for four years.
Hee-jae onunla mı çıktı?
Hee-jae dated her?
Onun kılığından çıktı yangın merdiveninden kaçarak kameralara yakalanmaktan kurtuldu.
He took off his disguise, eluded the cameras by coming down a fire escape.
Berbat çıktı.- Hayır.
No, this? Go up.
Kaldırıma çıktı, doğrudan üzerime sürdü, yola bakmıyordu bile.
He jumped the curb, comes right at me, and wasn't even looking up.
Tepesine çıktı ben. Empire State Binasının.
I go to the top of the Empire State Building.
Yeni çıktı. Jerry, kardeşinin siyasi karikatür kitabı.
Come on. Jerry… her brother just had a book of political cartoons published.
Ürünlerden bu isimler çıktı… Pembe Yo, Sarı Ateş.
Pink Yo,""Yellow Fever. Come with these names for the product.
Bu nereden çıktı? Bebek istiyorsun?
You want a baby! Where did that come from?
Telefon çaldı… biri çıktı ve dedi ki: Ben Robert Kennedy.
The telephone rang… a person comes on and says: I'm Robert Kennedy.
Dışarı çıktı. -Bir dakikalığına buraya inebilir misin?
Can you come down here for a minute?- Just out?
Results: 10016, Time: 0.0667

Top dictionary queries

Turkish - English