GÖRÜNDÜKLERI in English translation

they look
görünüyorlar
gözüküyorlar
bakıyorlar
bakarlar
duruyorlar
benziyorlar
görünürler
baktıklarında
bakınca
görünüşleri
they appear
görünüyorlar
gibi görünüyorlar
göründüğü
görünürler
görünüşe göre
gözüküyor
gözüküyorlar
belirdiler
ortaya çıkıyorlar
they seem
görünüyorlar
gözüküyorlar
gibi görünüyorlar
göründüğü gibi
görünüşe göre
benziyorlar
görünürler
görünen o

Examples of using Göründükleri in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nasıl göründükleri fark eder mi?
What's the difference what they looked like?
Öncelikle, güzel göründükleri için hanımlara içiyorum.
First of all, to the ladies for looking beautiful.
Göründükleri zaman da… onları tutuklarız.
When they show up, arrest them.
Göründükleri zaman da… onları tutuklarız.
Arrest them. When they show up.
Öncelikle, güzel göründükleri için hanımlara içiyorum.
First of all, to the ladies for lookin' beautiful.
Bekledin. Göründükleri zaman da önce Gregi öldürdün, değil mi?
When they showed, you killed him first.- You sat there and you waited?
Nasıl göründükleri ya da.
What they looked like or what they..
Nasıl göründükleri ya da.
What they looked like or what.
Nasıl göründükleri önemli değildi.
Didn't matter what they looked like.
İnsanların karaoke söylerken ne kadar aptal göründükleri hakkında hiç fikrin var mı?
Do you have any idea how stupid people look when they sing karaoke?
Ve bu görülebilir ışıkla nasıl göründükleri.
And this is what it looks like with visible light.
Dinleyin, nasıl göründükleri önemli değil.
Listen, it doesn't matter what they look like.
Sadece nasıl göründükleri.
Just how it looks.
Milyarder gibi göründükleri kesin.
They sure look like billionaires.
Tek bildiğimiz hiçbirinin ortada olmadığı ve birlikte gitmiş gibi göründükleri. -Hayır.
No, no, no! Seems like they went somewhere together.
Tek bildiğimiz hiçbirinin ortada olmadığı ve birlikte gitmiş gibi göründükleri.
We only know that they are all gone, and it seems that they have gone somewhere together.
Toplum karar verdi onlar ki Isabel ile yapacak Uygun göründükleri gibi.
The society has decided that they will do with Isabel as they see fit.
Chakotay, onların nasıl göründükleri umurumda bile değil.
Chakotay, I don't care how they seem.
Max, böyle göründükleri zaman sünger banyosu için kötü zamanlama diye bir şey yoktur.
Max, when they look like that, there's never a bad time for a sponge bath.
Tanrılar neden hayaletlerde görünen Hiç kendinize sordunuz mu her zaman geleneksel ikonografiyle eşleşir göründükleri kültürün nasıl olduğunu?
Have you ever asked yourself why do the divinities who appear in apparitions always match the traditional iconography of the culture in which they appear?
Results: 68, Time: 0.0301

Top dictionary queries

Turkish - English