Examples of using Göz altında in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
O göz altında.
Uzaklaştık, Lee göz altında.
Kaçaklar tekrar göz altında.
Ben kafeste bir kuş değilim. 24 saat boyunca göz altında tutulmam gerekmiyor.
Tekrarlıyorum; Rossler göz altında.
Axe gün sonunda bir şekilde göz altında olacak.
Dedektif Stone göz altında.
Öğretmen koruyucu göz altında.
Müvekkilim aylarca göz altında tutulmasına neden olan bu aşağılık tutumdan kesin sonuçlar çıkarmanızı rica ediyorum.
Bu bizim için zor olacak göz altında olduğunu teyit etmek. Onlar yardımcı olmak için istekli değiller.
Sadece 6 ay yattım… Birde 1 yıl Ohioda göz altında kalmak zorundaydım.
Polis az önce göz altında bulunan kişinin, Charles Mahoney olduğunu açıkladı.
Göz altında bir şüphelimiz var, ama eğer bizimle konuşmazsanız onu tutamayız.
Onu Afganlara vermek istemiştim ancak her nedense emirlerim onu göz altında tutman yönündeydi.
Göz altında olsalardı en azından nerede olduklarını bilirdik. Onları kurtarması daha kolay olurdu.
Kaçaklar tekrar göz altında… bana bağlı. Ancak onları ölü yada
Kış lastiği gibi ten, Göz altında çift airbag ve Golf Dizelin şapkalığı gibi bir saç modeli.
Size tekrar Bay Zarekin insanları yasal bir emre karşı kışkırtmak sebebiyle göz altında olduğunu hatırlatıyorum.
Göz altındaki bütün motorcular kontrol edilmiş.
Onları göz altına alıp, ailelerini tehdit ettiğin anda.