GÜZELLIKLE in English translation

beauty
güzel
güzellikle
nicely
güzel
iyi
hoş
kibar
güzellikle
nazik
bir şekilde
kindly
lütfen
nazik
iyi
kibar
güzel
güzellikle
rica ediyorum
hoş
with kindness
kibarca
nezaketle
nazik
iyilikle
iyi
kibarlıkla
güzellikle
şefkatle
honourably
onurlu bir şekilde
güzel
güzellikle
baktı
reputably
güzellikle
will release
serbest
salacak
yayınlayacak
bırakmak
güzellikle
yayınlanacak
saldığında
yayımlama
with good
iyi
iyilikle
güzellikle
güzel tuvalet temizliği ile
amiably
yumuşak bir şekilde
güzellikle

Examples of using Güzellikle in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Güzellikle gelin, yoksa oraya zorla götürürüz.
Come peacefully, or we will drag you there by force.
Hepsi güzellikle bitecek, Tobias.
It will all end beautifully, Tobias.
Güzellikle içkinin ortak noktasını biliyor musun?
Yöu know liquor and beauty have a deep connection?
Los Angeles, güzellikle sarılı bir yalan.
Los Angeles is a beautifully wrapped lie.
Belki güzellikle gelir.
Maybe he will come gently.
Güzellikle ve de oyunculukla.
With beauty and with acting.
Sana güzellikle soruyorum, Kevin.
I'm asking you nice, Kevin.
Bir kez soracagim, güzellikle, ve bir kezde yaramazca.
I'm gonna ask this, one time nice, and one time naughty.
Senin gibi bir kadın güzellikle ve zarafetle kuşatılmayı hak eder.
A woman like yourself deserves to be surrounded by beauty and grace.
Cağır onu güzellikle konuşalım mı dedi?
Call him, we will talk nice."?
Gemiyi güzellikle teslim et, yoksa güç kullanacağız.
Surrender the vessel peacefully or we will use force.
Sormaya güzellikle devam etmeyeceğim!
I ain't gonna keep asking nice!
Ve güzellikle onu öyle tuzağa düşürdü!
And trapped him so beautifully!
Güzellikle lütfen!
Pretty please!
Güzellikle çözmeye çalış.
Try to solve it gently.
Güzellikle içkinin ortak noktasını biliyor musun?
You know liquor and beauty have a deep connection?
Rabbim seni güzellikle kutsamış ama bununla gurur duymamalısın.
God blessed you with beauty, you shouldn't be proud of it.
Güzellikle, istediğin her erkeği elde edebilirsin.
With beauty, you can have any man you want.
O günler güzellikle bana gülümsüyor.
Those days are beautifully smiling at me.
Eğer konuşmazlarsa güzellikle… biz de öttürürüz işkenceyle.
If they will not talk, we will make them squawk.
Results: 153, Time: 0.0443

Güzellikle in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English