Examples of using Geldikçe in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama sonra, evde veya okulda aklıma geldikçe… yeniden… başka biriyle… yapmak istiyordum.
Dağcılar bana geldikçe, Durumlarının aşağı inmeye uygun olup olmadığını kontrol ediyordum.
Daha fazla sistem öğeleri geldikçe, otomatik ve sorunsuz MEADS ağa katılma yeteneği oluşturmaktır.
Her ümmete peygamberi geldikçe onu yalancı saydılar.
Ama sonra, aklıma geldikçe… evde veya okulda… yeniden… başka biriyle… tekrar yapmak istiyordum.
Görüntüler aklıma geldikçe aklımdan da gitmiyor erkek
Modern Orta Doğu bir araya geldikçe ısı ve basıncın ölün deniz canlılarını petrole dönüştürdüğü yerde bu katmanlar Dünyanın derinliklerine gömüldü.
Powerın kimliği hâlâ belirsiz. Yeni bilgiler geldikçe sizi haberdar edeceğiz.
Çok leziz. Baba Gs iyi bir başlangıç yaptı ama daha fazla sipariş geldikçe.
Ama sonra, evde veya okulda aklıma geldikçe… yeniden… başka biriyle… yapmak istiyordum.
Ama sonra, aklıma geldikçe… evde veya okulda… yeniden… başka biriyle… tekrar yapmak istiyordum.
FDR, tüm bankaları'' bankalara tatil'' diye kapattı… sonrasında, borçlarını ödeyebilecek durumda olduklarına dair raporlar geldikçe… bankaları kademeli olarak geri açtı.
Bu durum aklıma geldikçe, projen.
Bu hücrede üç gün boyunca oturdum ve raporlar geldikçe dinledim.
borçlarını ödeyebilecek durumda olduklarına dair raporlar geldikçe… Büyük Buhrandan sonra.
Sadece ilham geldikçe yazıyorum.
Yardımlar geldikçe insanlar panikledi.
Paralar geldikçe hesabınıza yatırmak dışında.
Yeni bilgiler geldikçe sizleri bilgilendireceğiz.
Aklıma geldikçe hala midem bulanıyor.