Examples of using Gemiyle in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu, uh, gemiyle nakliye ettirdik.
Buraya bu gemiyle geldiğini biliyorum. Ama en azından Sterlingin.
Sonra gemiyle.
Osakadan bir gemiyle geldi.
Ve babam beni gemiyle Lismorea yolladı.
Bir adadan diğerine nasıl gittiğini öğrenmiş olduk: O gemiyle.
Malzemeyi Smiley getirtecek. Toronto ve Halifaxtan gemiyle gelecek.
Doğru. Ona inanmalısın! Şimdi Onu hemen gemiyle geri!
Şimdi bize heykeli kimin gemiyle götürdüğünü anlat.
Doğru. Ona inanmalısın! Şimdi Onu hemen gemiyle geri.
Bize küllerini gemiyle gönderdiler.
Kuvvet gönderiyorum. Nehirden, gemiyle iki.
Sonra yedeği, altı yaşında bir yetim… onun yerine geçerek, hemen gemiyle yurtdışına gönderilmiş.
Oradan, gemiyle Romaya gideceiz.
Gemiyle birlikte batacağım.
Bana o gemiyle ilgili sorular sordu.
Dimitrios onu gemiyle İstanbula götürdü.
ABDye gemiyle gönderdi, ve burada da Mason adında.
Onları gemiyle götürüyoruz.
Çocukken gemiyle bir yerlere gitme hayali kurardım hep.