GIDERDIN in English translation

• would you go
• would
• leave
• it's gone
• dispelling

Examples of using Giderdin in Turkish and their translations into English

Oraya arkadaslarınla giderdin, muzik dinlerdin.
You would got there with your friends, listen to music.

Sen işe giderdin, bense çocuklarla ilgilenen tek kişiydim.
You went to work, and I was the one who dealt with the kids.

Seni yine yakalarlardı hapse giderdin, Peki ya sonra?
They would have caught you again, you would have gone to jail and then what?

Polise giderdin ve bunun olmasına izin veremezdim.
You would have gone to the police, and I couldn't let that happen.

Nereye giderdin?
And go where?

Nereye giderdin? Neresi olursa?
Where would you go?

Giderdin, değil mi? -Gider miydin?
You would have gone. You would be there, right?

Ne yöne giderdin? Hadi!
Go on! Which direction would you take?

Nereye giderdin?
Where would it be?

Sıkıntıdan ölüp giderdin. Biz olmasaydık!
Us! Without us, you would die of boredom!

Sıkıntıdan ölüp giderdin. Dinle, ben olmasaydım.
Listen, without me, you would die of boredom.

Sıkıntıdan ölüp giderdin. Biz olmasaydık!
You would die of boredom. Us!

Nereye giderdin? Bir şeyler almaya gitmek zorunda kaldım?
I had to go pick something up. Where would you go?.

Kampa giderdin, seni oraya koyarlardı.
You will be in a camp.

Çekip giderdin… senden hoşlanmıştım.
And I just liked ya.

Genellikle koşuya ya da bir dükkana giderdin.
Usually you went jogging or to the store.

Akıllı olsaydın, bir yük gemisine atlar buradan defolur giderdin.
If you were smart, you would get a freighter and get the hell out of here.

Onların kim olduğunu bilmiyorsun, yoksa çoktan giderdin.
You don't know who they are, or you would already be there.

Ve para sorunun olmasaydı, nereye giderdin?
And money was no object, where would you go?

Ve sonra Bay Smith ile bir odaya giderdin.
And then you go to a room with Mr Smith.