GITMEDI in English translation

didn't go
gitme
girme
çıkma
geçme
yürümez
dolaşma
hoşlanmadılar , üstelik bu sıcakta savaşa gitmeyin
dont go
not
değil
yok
sakın
hiç
olmaz
pek
hayır
henüz
etme
bilmiyorum
is gone
left
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın
wouldn't go
gitmeyecek
gidemez
got
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
attended
katılmak
gitmek
ilgilen
ilgilenin
var
did not go
gitme
girme
çıkma
geçme
yürümez
dolaşma
hoşlanmadılar , üstelik bu sıcakta savaşa gitmeyin
dont go
leave
terk
ayrılmak
birak
bırak
git
gidin
çık
kalsın
terket
ayrılın

Examples of using Gitmedi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Hiç.- Ha? O, hiç gitmedi, Howie?
Never. She never left, Howie.- Huh?
Kalbi. O yüzden hiç okula gitmedi.
His heart. It's why he never attended school.
O geceden sonra hiçbir şey daha iyiye gitmedi.
It never got better than that night.
Sizi duyuyorum ve konuşmanın gidişatı hiç hoşuma gitmedi.
I hear you, and I don't like where this is going.
Görünüşe göre işler Natalie ile iyi gitmedi. Tamam.
Okay. Apparently, things did not go well with Natalie.
stratejik üstünlüğüne rağmen Bizans ordusu düşmanın üzerine gitmedi.
strategic superiority the Byzantine army did not confront the adversary.
Hiçbir şey sonsuza dek gitmedi.
Nothing's gone forever.
Hiç.- Ha? O, hiç gitmedi, Howie.
Never.- Huh? She never left, Howie.
Hiçbiri üniversiteye gitmedi.
Neither of them attended university.
Hoşuna gitmedi.- İntikam almak için kız arkadaşıyla beraber Bağımsızlık Salonunu bombalayacaklar.
To get revenge, he and his girlfriend are going to bomb Independence Hall.
Konunun gidişatı hoşuma gitmedi.
Don't like where this is going.
Görünüşe göre işler Natalie ile iyi gitmedi. Tamam.
Apparently, things did not go well with Natalie. Okay.
Hiçbir şey yolunda gitmedi.
Nothing's gone right.
Cincinnati iyi gitmedi.
Cincinnati is not good.
Kolun gitti.- Hayır, gitmedi.
You have got no arms left.
Hiçbir şey iyi gitmedi!
Nothing good is going to happen!
Nereye varacağını biliyorum, bu suçlama hiç hoşuma gitmedi.
I know where you're going, and I don't appreciate the accusation.
Onu göndermeye çalıştım ama gitmedi.
I tried to make him leave, but he wouldn't.
Öyleyse bunu işler iyi gitmedi olarak anlıyorum Teşekkürler.
So I take it things did not go fine. Thanks.
Görüldüğü gibi, bir şeyler doğru gitmedi.
Clearly something's gone wrong.
Results: 1418, Time: 0.0439

Gitmedi in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English