GITMELI in English translation

• go
• leave
• get
• goes
• going
• gone

Examples of using Gitmeli in Turkish and their translations into English

Belki de eve gitmeli ve gerisini pazartesi halletmeliyiz.
Maybe we go home and take the rest of it up on Monday.

Avize gitmeli, flüoresanlar daha kullanışlı olur.
The chandelier has got to go. Fluorescent's more practical.

İzin ver… Ben gitmeli… İzin ver kapatayım, eşyalarımı yere koy.
I got to… let me lock up, put my stuff down.

Gitmeli miyim Bay Gray?
Am I to go, Mr. Gray?

Birisi aşağı gitmeli, Ona ne olduğuyla ilgili bir not iletmeli.
Somebody should run down, pass her a note about what's going on.

Fakat gitmeli miyim?
But should I go?

Gitmeli misin?
You got to go?

Gitmeli ve annene en ufak detayına kadar her şeyi anlatmalıyım.
I will go and tell your mom everything. I won't leave anything out.

Gitmeli miyim?
Shall I go?

Sigara gitmeli!
Smoking's got to go.

Tekne suda hızlı gitmeli, yoksa dümeni kullanamazsınız.
Boat's got to go faster than the water or you can't steer.

Yardıma gitmeli miyiz?
Should we go help?

Gerçekten gitmeli misin?
Are you sure you should be going?

Gitmeli misiniz?
You got to go?

Gitmeli miyiz?
Should we go?

Gitmeli miyim? Ne düşünüyorsun?
Should I go? What do you think?

O gitmeli.- Biliyorum.
I know. He's got to go away.

Gitmeli miyim? Ne düşünüyorsun?
Shall I go? What do you think?

O gitmeli.- Biliyorum.
He's got to go away. I know.

Program doğru gitmeli, tamam mı? Irkçı konuşmuyorsun?
You go on right after Dr. Sally.- we do a clean show, okay?