GIZLER in English translation

hides
saklanmak
saklamak
saklayın
gizlemek
saklanın
gizlenmek
postunu
conceal
gizliyorsunuz
sakladığını
gizler
gizli tuttuklarını
secrets
gizli
saklı
sırrı
bir sır
gizemli
covers
kapak
siper
koruyun
idare
gizli
paravan
kılıf
örtbas
göstermelik
kamufle
disguise
kılık
kıyafet
kılık değiştirme
gizleme
kamuflaj
gizlenmek
maskeleri
gizlice gizlenme
cloaks
pelerin
pelerinini
görünmezlik
perdesini
gizlenin
camouflages
kamufle
kamuflaj
gizlenmek
hide
saklanmak
saklamak
saklayın
gizlemek
saklanın
gizlenmek
postunu
conceals
gizliyorsunuz
sakladığını
gizler
gizli tuttuklarını
cover
kapak
siper
koruyun
idare
gizli
paravan
kılıf
örtbas
göstermelik
kamufle

Examples of using Gizler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Zeta nın hedeflerinin taklitleri oluşturulurken entegre bir holografik yayıcı da donanımı gizler.
A holographic emitter onboard conceals the rig while enabling zeta to mimic its targets.
Ses Düzeyi Araç Çubuğunu Göster komutu, ses düzeyi araç çubuğunu gösterir veya gizler.
The'Show Volume Toolbar'command shows or hides the volume toolbar.
Oraya gir ya da bir yere gizler.
Get down there or hide somewhere.
O, gülümsemesinin arkasında aşağılık bir kalbi gizler.
He conceals a despicable heart behind his smile.
Onlardan bir kısmı, bile bile gerçeği gizler.
Some of them knowingly conceal the truth.
Bence yağmur bizi gizler.
I think the rain should cover us.
O, bir devekuşu gibi, kafasını kuma gizler.
He hides his head in the sand, like an ostrich.
Anlatıcı daha sonra cesedi parçalara ayırıp yer döşemelerinin altına gizler.
He dismembers the body and conceals the parts beneath the floorboards.
Buna rağmen onlardan bir gurup bile bile gerçeği gizler.
It is certain that some of them deliberately hide the truth.
Ancak parlak ışıklar, daha da şaşırtıcı bir şeyi gizler.
But the bright lights conceal something even more amazing.
Duman bizi gizler.
The smoke will give us cover.
Böyle iken, onlardan bir kısmı, bile bile gerçeği gizler.
It is certain that some of them deliberately hide the truth.
Baharat daha sert kokuları gizler.
The spice conceals the harsher odors underneath.
Her korku bir isteği gizler.
Every fear hides a wish.
Bazıları bunu diğerlerinden daha iyi gizler.
Some hide it better than others.
Ve bazı hastalarda cerrahı kandırmak için bazı gerçekleri gizler.
As any a patient has reason in deceiving his surgeon who conceals the facts.
Bir erkek, gözyaşlarını gizler.
A man hides his tears.
Sadece süslü koşum takımları çıplaklığımızı gizler.
Only trappings hide our nakedness.
Yüreğim, her daim çekinerek gizler kendini Aklımın ardında.
Behind my mind. My heart always timidly hides itself.
Onlar her zaman bisiklet içinde elma gizler.?
They always hide the apple in the bike?
Results: 154, Time: 0.0373

Top dictionary queries

Turkish - English