Examples of using Haince in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ne cüretle böyle haince konuşursun?
Yasadışı, büyük ihtimalle haince faaliyette bulunduğunuzu söylüyor.
Phenix haince bir saldırının hedefiydi.
Hem rezilce, hem de haince.
O zaman bu yaptığı daha da haince.
Ama size önerdiğim çok haince.
Kont Olafın bir sürü haince işine yardım etti!
Bu haince ve yanlış olurdu.
Ve şu anda kesinlikle bir yerde haince bir şey planlıyor.
Ne? Tanrılar Sitesi hileyle ve haince hesaplanan bir yer!
Bütün hayatımı saf insanları sömürmek için yaptıkları haince planlarını yok etmeye adayacağım.
Kongredeki haince yargılama hakkında görüşünüz nedir?
Bence bu haince ve bunu durdurmak gerekiyor.
Haince bir şey bu, Claire.
Haince yayılıyor. Bu yeni tür.
Gerçi…- Haince bir şeyler demek üzeresin.
Bu haince ve iğrenç ve çirkin
Çok haince ve açıkçası, bitmek zorunda.
Şeytanla haince bir anlaşma mı yaptın?
Bu haince eylem ne zaman yapıldı?