Examples of using Hala yapabiliyorken in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hala yapabiliyorken bırak?
Hala yapabiliyorken yeni anılar oluşturalım, tamam mı?
Hala yapabiliyorken kabul edilebilir bir meblağa anlaşma yapalım diyorum.
Haydi gidelim, hala yapabiliyorken.
Çocuklarımız yalnız, savunmasız ve hala yapabiliyorken onlara yardım etmeliyiz.
Haydi gidelim, hala yapabiliyorken.
En iyisi keyfini cikarmak hala yapabiliyorken.
Çünkü sen de hala yapabiliyorken o ince küçük şeye sıkıca sarılmaya ihtiyacın var.
Hala yapabiliyorken tüm çiplerini paraya çevir. çünkü bir dahaki sefere,
Evet, ama hala yapabiliyorken… karşı tarafa bir şans |tanıyabilmek içindi.
Kalan saatlerimiz, hala yapabiliyorken, neden keyif almak için kullanmıyoruz?
O sadece aptal bir çocuk, Burayı hemen terketmelisin, hala yapabiliyorken.
Eğer bana söyleyecekleri tek şeyin ölmekte olduğum olduğunu bilseydim… hala yapabiliyorken Ege Denizine atlardm.
Eğer bana söyleyecekleri tek şeyin ölmekte olduğum olduğunu bilseydim… hala yapabiliyorken Ege Denizine atlardm.
Eğer bana söyleyecekleri tek şeyin ölmekte olduğum olduğunu bilseydim… hala yapabiliyorken Ege Denizine atlardm.
Eğer bana söyleyecekleri tek şeyin ölmekte olduğum olduğunu bilseydim… hala yapabiliyorken Ege Denizine atlardm.
Zaman yolculuğu kuralları hakkında endişelenirsin, ya da hemen evine dönersin İstersen burada oturup evrak işi yapıp, ve hala yapabiliyorken karına ve çocuklarına bakarsın.
Hala yapabiliyorken bırak.
Hala yapabiliyorken gidin.
Hala yapabiliyorken işini bitir.