Examples of using Hapishanede in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni hapishanede yatmaktan kurtarabilirsem çok şanslıyız.
Hapishanede bir koro var, değil mi?
Hapishanede süpürge yapacaksın.
Ty, hapishanede çok yaklaştı.
İflas etmiş bir taşeronunun hapishanede ne yaptığını kimse umursamaz.
Öyle görünüyor ki beni hapishanede ziyaret etmek zorunda kalmayacaksın.
Ama hayatının geriye kalanını hapishanede geçirme ihtimali olduğu için değil.
General, Hapishanede saldırıya uğradık.
Annen seni hapishanede babana bakman icin mi gönderdi?
Ben hapishanede çalışıyorum, Nolan.
Hapishanede vekil tarafından öldürülebilir.
Sirk, hapishanede kıçımızın kırbaçlanmasından daha iyidir!
Hapishanede Bullockı taklit eden de sendin.
Hapishanede her çarşamba ayin olduğu için,
Hapishanede sabah programı çekiyormuşuz gibi.
Hapishanede mi yaptırdın?
Hapishanede aldığın soğukalgınlığı hâlâ geçmedi mi?
Hapishanede benim beraber çalışır, malı içeri sokmama yardım ederdi.
Aynı şeyi hapishanede bile yaptığım için çok şaşıyorum.
Hiç hapishanede bulundun mu, evlat?