Examples of using Hapishaneye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sizi hapishaneye götürme riski yerine buraya hapsetmeye karar verdik.
Hayatının yarısından fazlasını hapishaneye girip çıkarak geçirmiş.
Hapishaneye giden bedava bir otobüstesin.
Kıçını hapishaneye tıkmadan önce buradan gitsen iyi olacak!
Artık hapishaneye mükemmel şekilde uygunsun.
Hapishaneye geldiğimden beri,
Hapishaneye az önce giriş yapmış.
Alice hapishaneye geldiği zaman… o iflas başvurusunda bulunmuş.
Tom Robinsonı hapishaneye geri getirdiğim haberi yayılmış.
Lütfen beni hapishaneye geri alın!
Başlangıçta, hapishaneye geri dönelim.
Şu an hapishaneye varmak üzereyiz.
Hapishaneye gidip, babanızı görmeye çalıştım.
Ve tekrar hapishaneye dönmek aklımdaki en son şey.
O zehri hapishaneye sokup zavallı Helenamın aşırı dozdan ölmesine sebep oldu.
Hapishaneye gitmek için izin almış.
T-Bag hapishaneye hükmeden kişilerden biri.
Evet, hapishaneye ulaşabilecek biri.
Bu elbiselerle hapishaneye gitmeyi gerçekten istemem.
Onu hapishaneye götürdüler.