Examples of using Hep vardır in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Nereye gideceksin? Parkta yatacak bir bank hep vardır.
MacDonald işin içindeyse kan çıkma ihtimali hep vardır.
Hep vardır.
Hep vardır.
Benzin istasyonlarında hep vardır bunlardan.
Hep vardır o bir şey.
Evet. Hep vardır zaten.
Yanımda ot hep vardır, biliyorsun.
Ama hep vardır.
Hep vardır zaten!
Ama hep vardır.
Donanmanın hep vardır.
Yanımda hep vardır.
Bir seçeneğimiz hep vardır.
Siz Amerikalıların hep vardır.
Bir bağınız varsa, hep vardır.
Yine de birine iyilik yapacak zamanım hep vardır.
Evet. Stan Sitwellin bu şirketi almak için vahşi bir saçı hep vardır.
Böylelerinin suyu hep vardır.
Onların baskısı hep vardır.