Examples of using Her saati in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Beni günün her saati kontrol altında tutamazlar.
Mecbur olmadığınız halde günün her saati onları ziyarete geliyorsunuz.
Posta Merkezi bizi günün her saati çalıştırıyor resmen.
Ben kasaba için günün her saati çalışıyorum.
Bu yüzden siz günün her saati burada değildiniz.
Hayır, insanlar buraya gecenin her saati dua etmeye gelirler.
Eğer bir sorunuz olursa beni günün her saati arayabilirsiniz.
Ama ot günün her saati kabulümdür.
Yaşadığınız her gün, her saati kendinize son anınız gibi olması gerektiğini hatırlatmalısınız.
Günün her saati güzeller ama, güneş doğarken ne kadar güzel olduklarını hiç unutmayacağım.
Yedi ay boyunca, günün her saati, oksijen maskesini çıkarmayı denedi
Erkekler sorumlu tutulsalardı… günün her saati, yılın her günü idam edilirlerdi.
Günün her saati, hayatınızın her günü,
Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin.
şüpheli parmaklarınla dokunmaya geliyorsun Allahın her saati, jöleli, salına salına yürüyorsun!
Sonra günün her saati ortalıktan kaybolmaya başladın. Mesai saatlerinde, gece geç saatlerde. .
Günün her saati kapıyı çalıyorlardı… çoğu da kötü kalpli ve meraklıydı.
Bildiğiniz gibi, günün her saati müvekkillerim daireme girip çıkarlar.