Examples of using Hiç şansımız yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hiç şansımız yok.
Zero chance.Hiç şansımız yok mu?
Hiç şansımız yok patron!
Ama artık hiç şansımız yok.
But there is no chance of that now.Hiç şansımız yok.
You ain't got a chance.Diyorum ki bu işte hiç şansımız yok… Edgar… Çık dışarı.
I'm just saying, what kind of chance do we have… Edgar.Hiç şansımız yok, Kumandan.
Not a chance, Controller.Hiç şansımız yok. Bu da güvenlik tehdidi oluyor.
And that raises the issue of security. Not a chance.Hiç şansımız yok. Bu da güvenlik tehdidi oluyor.
Not a chance. And that raises.Hiç şansımız yok. Bu da güvenlik tehdidi oluyor.
Not a chance. And that raises the issue of security.O taraftan… hiç şansımız yok. Çok yüksek.
It's too high. There's no chance.O taraftan… hiç şansımız yok. Çok yüksek.
There's no chance that way. It's too high.Hiç şansımız yok.
No luck at all.Burada hiç şansımız yok.
Ben, sen halen deneme polisisin, bu yüzden hiç şansımız yok.
Nükleer güç istasyonuna zamanında ulaşmak için hiç şansımız yok.
There's no chance we will get to the nuclear power station in time.Üç yüz ağır süvariye karşı hiç şansımız yok.
Three hundred heavy horse, we have no chance.Bu büyükliği ile, hiç şansımız yok!
With that mass, not a chance!Merdivenin aşağı bölümü tamamen gitmiş. Hiç şansımız yok.
Not a chance. The stairway below is completely gone.Eğer bir şey yazmadıysanız komik, hiç şansımız yok.
Unless you have written a comic, there's no chance.
