Examples of using Hiçbir şeyin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Başka hiçbir şeyin önemi yoktu.
Peşini bırakmasını ortada hiçbir şeyin olmadığını söyledim ona ama varmış.
O zaman hiçbir şeyin kalmaz.
Hiçbir şeyin peşinde değilim.
Senin hiçbir şeyin sıradan değil. Ya da insanlarının.
Beni, Washingtondaki hiçbir şeyin önüne koymayın.
Hiçbir şeyin.
Senin hiçbir şeyin tesadüfi değildir.
Hiçbir şeyin değiştiği yok.
Ben, hiçbir şeyin heyecanlandırmadığı yaralı, yaşlı bir kurdum.
Aramızda hiçbir şeyin değişmediğini?
Kendilerinden başka hiçbir şeyin gerçek olmadığını sanıyorlar.
Bizi hiçbir şeyin durduramayacağını anladığında, kendi türüne karşı savaştın!
Hiçbir şeyin değişmemesi.
Ve yapabilecekleri hiçbir şeyin olmadığını söylediler.
Hiçbir şeyin değişmediğini yani?
Milyonlarca yıl hiçbir şeyin onu öldüremeyeceğini düşünerek yaşadı.
Hiçbir şeyin değilim.
Hiçbir şeyin ölmediği, gökyüzündeki şatolarına gidiyorlar.
Hiçbir şeyin izi sürülemez.