Examples of using Ilgili herşeyi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bir hayvanın izine baktığında onunla ilgili herşeyi söyleyebilir.
And know everything about him. He could look at the track of an animal.Kırbaçalama ve farklı olanları cezalandırma ilgili herşeyi okudum.
I read all about the scourging and the crowning with thorns.Ben sana kendimle ilgili herşeyi anlattım.
I have TOLD YOU EVERYTHING ABOUT ME.Kendisiyle ilgili herşeyi anlattığını söylemişti.
He said he told me everything relevant.Onunla ilgili herşeyi seviyorum.
I love everything about it.Sergiyle ilgili herşeyi ayarladım.
The exhibition has been scheduled.Onlarla ilgili herşeyi severim.
I love everything about it.Peki A6 ile ilgili herşeyi bildiğinizi sorabilir miyim Bayan?
And how do you know allabout the A6, may I ask, Miss?Senle ilgili herşeyi sevdim Herşey. .
Benimle ilgili herşeyi nasıl biliyorsun?
Var olmamasını istediğin seninle ilgili herşeyi silebilir.
It can erase all those things about you, you wish didn't exist.İşte sana, Joey, ve annene… ve eğer kendileriyle ilgili herşeyi değiştirirse belki parlak bir geleceğe sahip olabilecek her Pawnee vatandaşına.
Here's to you, Joey, and your mother and to every Pawnee citizen who might have a bright future if they fundamentally change everything about themselves.benimle ilgili herşeyi anlattılar: ismim ressam olduğum,
they told them all about me: name… That I was an artist,Neden bana kendinle ilgili herşeyi anlat mıyorsun, böylece seni kalbimle görebilirim?
Why don't you go ahead and tell me everything about yourself, so I can see you with my heart?şu iş mevzuları ile ilgili herşeyi… unutsak nasıl olur… Hadi biraz banyo yapalım?
I just forget all about retail empire building and let's just take a little bath?Neden bana kendinle ilgili herşeyi anlat mıyorsun, böylece seni kalbimle görebilirim?
Why don't you tell me everything about yourself, so I can see you with my heart?Dinozzo… geri geldiğimde Watson ve ailesiyle ilgili herşeyi öğrenmek istiyorum.
On Watson and his family by the time I get back. DiNozzo, I want everything there is.ona sadık olsaydın… bunu umursamamış olsa bile… sana kendisiyle ilgili herşeyi anlatırdı.
were patient with him… and even though he didn't dare ever… tell you anything about himself personally.Tamam, sonra onunla bir araya geleceğiz ve muhtemelen o onunla ilgili herşeyi duydu.
Well, we are meeting up with her later and she's probably gonna hear all about it.Annie ve ben, bu küçük kızla ilgili herşeyi yapabildiğimiz kadar araştırıyoruz.
Everything about her that we can. And Annie and I are just trying to find out.
