ilk kurbankurbanında bulduğu notla eşleşiyor metnin keskin nişancının ilkbirinci kurbanla
from our first vic's
Examples of using
Ilk kurbanın
in Turkish and their translations into English
{-}
Colloquial
Ecclesiastic
Ecclesiastic
Computer
Programming
Doğum günü partimi hazırlayan… bizi bugüne getiren olayları başlatan… içinden ilk kurbanın çıktığı pastayı ayarlayan sendin.
Initiating the events leading us to today. It was you who arranged my birthday party and the cake which contained the first victim.
Doğum günü partimi hazırlayan… bizi bugüne getiren olayları başlatan… içinden ilk kurbanın çıktığı pastayı ayarlayan sendin.
Initiating the events leading us to today. and the cake which contained the first victim, It was you who arranged my birthday party.
Doğum günü partimi hazırlayan… bizi bugüne getiren olayları başlatan… içinden ilk kurbanın çıktığı pastayı ayarlayan sendin.
And the cake which contained the first victim, It was you who arranged my birthday party Initiating the events leading us to today.
Kurbanların ailelerini araştırmıştık, ve şu bilgi var elimde ilk kurbanın oğlu, Jung Hyun-sik zaman aşımının dolduğu yıl ölmüş.
We researched the victims' families, and found out that the son of first victim, Jung Hyun-sik, died in an accident on the year when the statute of limitations expired.
Gulfport adli tabibi de ilk kurbanın etrafındaki larvalarda hayvan kılı bulmuş rakun, Charlie Claytonın da aynı Floressa gibi dişlerinin arasında odun tortuları varmış.
Two for two. Gulfport M.E. also found animal hair on the first victim's larvae-- raccoon--and Charlie Clayton had wood residue in his teeth just like Floressa.
Bir kaç gün önce yanıma geldi ilk kurbanın dairesindeki doğum kontrol haplarını sormak için.
She came to me a few days ago asking about prescription pills from the first vic's apartment.
Parmak izi uzmanları ilk kurbanın küvetinin yanında duran ses kaydedicide başparmağa ait bir iz buldu.
Print Examiner lifted a thumbprint off the mini-recorder near the tub of our first victim.
Pardon, polis sorgusundaki belgeler… ilk kurbanın annesiyle yapılan,
Sorry, the transcripts of the police interview with the first victim's mother, Charlotte Wilcox,
Gulfport adli tabibi de… ilk kurbanın etrafındaki larvalarda hayvan kılı bulmuş… rakun, Charlie Claytonın da aynı Floressa gibi dişlerinin… arasında odun tortuları varmış.
Raccoon, and Charlie Clayton had wood residue in his teeth just like Floressa. also found animal hair on the first victim's larvae, Gulfport ME.
bu adam Joseph Furillo, ilk kurbanın oda arkadaşıydı ve şüphelimizdi.
Joseph Furillo, he was the first victim's roommate and a suspect.
Yarın defin törenindeki herkesi filme alıp ilk kurbanın cenazesindekilerle karşılaştıralım.
Tomorrow we have to film everyone at the burial and check them against the people at the first victim's funeral.
Şu an Billy Hendersonı bulmak için en iyi şansımız ilk kurbanın bildiklerini öğrenmek.
Right now our best chance of finding Billy Henderson is to figure out what the first victim knows.
B, suçluluk duygusuyla dolu saldırganlar için… ilk kurbanın en önemlisi olduğunu varsayar…
With a guilt-ridden offender,"the bau postulates the first victim is the most important and the unsub may
B, suçluluk duygusuyla dolu saldırganlar için… ilk kurbanın en önemlisi olduğunu varsayar… ve saldırgan olay yerini ya da kurbanı hâlâ ziyaret ediyor olabilir.
Your exact words are-- with a guilt-ridden offender,"the bau postulates the first victim is the most important and the unsub may still visit the place of the crime or even the victim himself.
Konuştuğum üç kadın değildi çok şükür. Bununla birlikte bir erkekler kulübünün arka çöplüğüne atılan ilk kurbanın cesedinin tıbbi tetkikini izleme şerefine eriştim.
Not the three women that I sat with, thankfully, although I did have the distinct honor of watching the coroner pull the body of the first victim out of a Dumpster behind a gentleman's club.
Bugün ilk kurbanını parçaladı.
She slaughtered her first victim today.
İlk kurbanın da göğsünde çizikler yok muydu?
Didn't the first victim have scratch marks on his chest?
Monberg ilk kurbanla görüşmüş.
Monberg met with the first victim.
Pekâlâ, ilk kurbanla başlayalım.
All right, let's start with the first victim.
İlk kurbanın korneal distrofi hastası olduğunu söylemiştin, değil mi?
You said the first victim suffered from corneal dystrophy, didn't you?
Turkce
Български
Deutsch
Ελληνικά
عربى
বাংলা
Český
Dansk
Español
Suomi
Français
עִברִית
हिंदी
Hrvatski
Magyar
Bahasa indonesia
Italiano
日本語
Қазақ
한국어
മലയാളം
मराठी
Bahasa malay
Nederlands
Norsk
Polski
Português
Română
Русский
Slovenský
Slovenski
Српски
Svenska
தமிழ்
తెలుగు
ไทย
Tagalog
Українська
اردو
Tiếng việt
中文