INANILMAZ ŞEYLER in English translation

incredible things
inanılmaz bir şey
inanılmaz şeyi
inanılmaz bir iş
unbelievable things
inanılmaz şey
amazing stuff
something awesome
harika bir şey
müthiş bir şey
muhteşem bir şey
harika birşey
süper bir şey
inanılmaz şeyler
şahane bir şey
tremendous things
muhteşem şey
büyük bir şeydir
muhteşem şeye
wonderful things
harika bir şey
güzel şey
harika bir şeyi
en harika
mükemmel şey miydi
muhteşem şey
extraordinary things
olağanüstü bir şey
sıra dışı bir şey
sıra dışı olaydan
olağanüstü şeyi
sıradışı bir şey
olağandışı bir şey
olağanüstü olansa en
sıra dışı şeydi

Examples of using Inanılmaz şeyler in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Büyü ya da başka bir şey, bu kız inanılmaz şeyler yapabiliyor.
Magic or not, this girl can do some pretty incredible things.
Ben de şu evde inanılmaz şeyler yaşadım.
I saw unbelievable things going on in that house.
Ve birden kızlarımızın ağzından en inanılmaz şeyler dökülmeye başladı.
And suddenly the most amazing things started coming out of our daughters' mouths.
İster büyü olsun ister olmasın, bu kız inanılmaz şeyler yapabiliyor.
Magic or not, this girl can do some pretty incredible things.
İnsanoğlu, seksi reddediğinde inanılmaz şeyler başardı.
Men have accomplished unbelievable things when they have denied themselves whoopee.
Şimdi, bu telefonlarla gerçekten epey inanılmaz şeyler yapıyoruz.
Now, we also do some pretty amazing things with these phones.
Kaynaklarımızı birleştirmek konusunda anlaştığımızda… bana inanılmaz şeyler göstereceğinize söz verdiniz.
You promised you would show me incredible things. when we agreed to combine our resources.
Sonra bir anda bu inanılmaz insanlar geldi… inanılmaz güçleriyle inanılmaz şeyler yapıyorlardı.
Suddenly there were all these incredible people with these a mazing powers doing incredible things.
Bazı şeyler yapabiliyordum, inanılmaz şeyler.
I could do things, amazing things.
Eğer zaman ve çaba harcamayı göze alırlarsa… insanlar inanılmaz şeyler başarabilirler.
People can accomplish incredible things if they're willing to put in the time and effort.
Yeterince zaman olursa, evrim birçok inanılmaz şeyler yapabilir.
Given enough time, evolution can do some pretty amazing things.
Mideleri ile inanılmaz şeyler yapıyorlar, Cat.
They do incredible thing with their stomachs, Cat.
Sınıfta inanılmaz şeyler olduktan sonra.
An amazing thing happened after class.
O köprüde inanılmaz şeyler gördüm.
I saw some crazy things at that bridge.
Burada inanılmaz şeyler oluyor.
Something amazing has happened.
Bu orkestra inanılmaz şeyler yapabilir ama henüz o seviyede değiliz.
This orchestra is capable of doing amazing things, and we're not there yet.
Central Şehrinde inanılmaz şeyler oluyor.
Something incredible is happening in Central City.
Umarım mutlu olmak için inanılmaz şeyler yapmak zorunda olmadığını anlarsın.
I hope you would realize you don't have to do something amazing to be happy.
Biliyorum, inanılmaz şeyler yapacaksın.
I know you will do amazing.
Gerçekten inanılmaz şeyler planladı.
It has really great things planned.
Results: 150, Time: 0.0371

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English