Examples of using Indiğimde in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bin feetin altına çektim. ilk indiğimde, irtifayı korumakta zorluk artan rüzgâr yüzünden.
Dağlardan indiğimde öfkeden kuduruyordum… senin ölmen gerektiğinden emin şekilde 2300 mil uçtum.
Yarın Chicagoda uyandığımda ve o trenden indiğimde, Heat Waveyi peronda görmek istiyorum.
Dağlardan indiğimde öfkeden kuduruyordum… senin ölmen gerektiğinden emin şekilde 2300 mil uçtum.
Yarın Chicagoda uyandığımda ve o trenden indiğimde, Heat Waveyi peronda görmek istiyorum.
İşyerinde asansörden indiğimde, beni kısa göstericek birini bulamıyorum her gün.
Dağlardan indiğimde öfkeden kuduruyordum… senin ölmen gerektiğinden emin şekilde 2300 mil uçtum.
Ertesi sabah, beynimin derinliklerine indiğimde beni karşılayan en ufak bir zekâ kırıntısı yoktu.
Helikopterden indiğimde orada durmaktan bile çok korkuyordum çünkü inanılmaz cesaret isteyen bir iş.
Uçaktan indiğimde kadınlar iç çamaşırlarını,
ilk indiğimde, irtifayı korumakta zorluk artan rüzgâr yüzünden.
Her Noel aşağı indiğimde… yepyeni ve kanlı oyuncaklarımı bulurdum.
Otobüsten indiğimde, aklıma bir fikir geldi… yani,
Hepsi bu gülünç hikayeye dahil ama gerçekten dünyaya indiğimde anlatsam daha iyi olacak.
Bu sabah aşağı inip size hoşça kal diyecektim ama indiğimde siz çoktan gitmiştiniz.
Federal serviste çalıştığım için, kanunlara uymaya yemin ettim… buradan aşağı indiğimde burada olanlarla ilgili bir rapor hazırlamam gerekiyor.
hiç taksi tutmamak gibisinden. Otobüsten indiğimde, aklıma bir fikir geldi.
Aşağı indiğimde arabada ol.
Ben indiğimde seni arayacağım.
Sokağa indiğimde her şey değişikti.