Examples of using Iskeleti in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Farklı yaşlarda ve boyutlarda en azından 7 Mapusaurus iskeleti beraber bulunmuştu.
Mesela şu paslı bisiklet iskeleti.
Kaçık filan değil. Kanunları çiğnememiş ve aklı başında olması 12 iskeleti açıklamıyor.
Yaz başında kulübenin iskeleti hazır olur.
Anatomik yönden bunun, nasıl mümkün olduğunu bilmesem de hiçbirinin iskeleti yok.
Yerinde 12 yırtık var ve metal iskeleti görünüyor.
Farklı yaşlarda ve boyutlarda en azından 7 Mapusaurus iskeleti… beraber bulunmuştu.
Mükemmel dişli, iki yetişkin dişi iskeleti istiyorlar.
O bir yıldız iskeleti.
O bir yıldız iskeleti.
Yiyeceğimiz bitiyor, ve…- Her yer balina iskeleti dolu.
Yani iskeleti gömdüğün yeri unuttun.
Bir anlamda molekülümüzün iskeleti olarak görebilirsin ve adlandırmamızın da.
Tırpanlı iskeleti demiyorum.
Ve iskeleti de kırılmaz adamantiyumdan.
Dağda bulduğumuz iskeleti hatırlıyor musun?
Bu iskeleti etle kapladık.
Dolaptaki iskeleti tanıyor musunuz?
Sadece iskeleti. Öldüğümüzde olduğu gibi.
Ve iskeleti yeniden yapılandırmayı bitirirken… ekstra bir kemik bulmuş.