IYI BILDIĞI in English translation

knows best
iyi biliriz
iyi biliyorsun
iyi bildiğiniz
iyi tanıdığım
i̇yi bilin
pekala bilirsin
pekâla biliyorsun
ala biliyorsun
olursa biliniz
knew better
iyi biliyor
knows well
iyi biliriz
iyi biliyorsun
iyi bildiğiniz
iyi tanıdığım
i̇yi bilin
pekala bilirsin
pekâla biliyorsun
ala biliyorsun
olursa biliniz
well know
iyi biliriz
iyi biliyorsun
iyi bildiğiniz
iyi tanıdığım
i̇yi bilin
pekala bilirsin
pekâla biliyorsun
ala biliyorsun
olursa biliniz
all know
hepimiz biliyoruz
hepinizin bildiği
hepimizi tanırız
hepimiz gibi yeterli sayıda siyah cesedi olmazsa bu oyunu oynayamayacaklarını biliyordu
hepsi bilir
sürekli saatini kontrol ederek vaktini boşa harcadığımızı bildirerek

Examples of using Iyi bildiği in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler, ancak bir iftiracısın; halbuki onların çoğu bilmez..
When We replace a message with another-- and God knows best what He reveals-- they say:"You have made it up;" yet most of them do not know.
Onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde- şöyle dedi:'' Rabbim,
And when she had given birth to the child, she said:"O Lord, I have delivered but a girl."-- But God knew better what she had delivered:
Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler,
communication for(another) communication, and Allah knows best what He reveals, they say:
Aynı zamanda yalnız kalmaktan korkan ve homoseksüel… oğlunun işinin, babamın bile daha iyi bildiği… boşluğunu doldurmak olduğunu… düşünen.- Bunu yapmak istemiyorum.
I also have a mother who's terrified of being alone and thinks it's her gay son's job to fill some void that even Dad knew better than to try and fill.
Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler,
When We substitute one revelation for another,- and Allah knows best what He reveals(in stages),- they say,"Thou art
Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler,
When We substitute one revelation for another, and God knows best what He reveals, they say,"You are
Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler,
When We exchange a verse for another and Allah knows best what He is sending down they say:'You are
Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler,
When We substitute a verse in place of another verse-and God knows best what He reveals-they say,“You are an impostor.”
Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler, ancak bir iftiracısın; halbuki onların çoğu bilmez..
And when We replace a verse* by another- and Allah well knows what He sends down- the disbelievers say,“You are just fabricating”; in fact most of them do not know.* The command of one verse by another.
Ve onun doğa, salıncak yiyor enerji aşırı rehavet götürdü iyi bildiği gibi, o gün olduğu gibi bu gerçekten ürkütücü değildi,
The swing of his nature took him from extreme languor to devouring energy; and, as I knew well, he was never so truly formidable as when,
müzikhol geçmişinden çok iyi bildiği bir şey.
about his background in London about the music hall, about something he knew well.
Bir ayeti, başka bir ayetin yerine koyup hükmünü değiştirdik mi, Allah neyi indireceğini daha iyi bildiği halde, sen derler,
When God replaces one revelation with another, He knows best what to reveal. But they say,"(Muhammad),
Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları pek iyi bilmektedir. 2,173.
Your Lord knows best the transgressors.
Senin de çok iyi bildiğin gibi bu, hikayenin sonu değil.
But that's not the end of the story, as you well know.
Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları pek iyi bilmektedir. 2,173.
Certainly your Lord knows best the transgressors.
Gayet iyi bildiğin gibi ben çıldırmadım.
I haven't, as you well know.
Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilmektedir.
God knows well what they do.
hiç kuşkusuz Allah, bozguncuları çok iyi bilmektedir.
indeed Allah knows best the agents of corruption.
Herşeyden önce senin de çok iyi bildiğin gibi bir roman yazıyorum.
First of all, I'm writing a novel, as you well know.
Halbuki Allah, içlerinde sakladıkları şeyi çok iyi bilmektedir.
God knows well what they conceal.
Results: 42, Time: 0.0327

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English