KILDI in English translation

made
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
hath
allah
etmiştir
de
vermiştir
hak
indirdiği
kıldı
ona
edin
size verdiği
and
ve
ayrıca
peki
edip
hem
sonra
arasında
ise
may
olabilir
mayıs
belki
mayi
olabilir mi
maye
edebilir miyim
rendered
hale
bir hale
kıldığı
getirmeniz
makes
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
making
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
make
yapar
yapan
daha
yapıyor
yapalım
yapar mı
kıl
yap
yapın
açın
successors
halef
ardılı
varisi
yerine
vekilharcı

Examples of using Kıldı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İmkansız olanı başardık, bu da bizi güçlü kıldı.
We have done the impossible, and that makes us mighty.
Sadece onun benzersiz biyolojisi seni ve klonlamayı mümkün kıldı.
Only her unique biology makes you and cloning possible.
Israrın beni çaresiz kıldı.
Your insistence makes me helpless.
Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı.
And dutiful to my mother, and made me not arrogant, unblest.
Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı.
He has made me kind to my mother; He has not made me arrogant, unprosperous.
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı.
How my Lord has forgiven me, and made me one of the honored.”.
Neyse ki Bay Strangein itirafı, o ifadenin geçerliğini gereksiz kıldı.
Fortunately… Mr Strange's confession has rendered that redundant.
Bu neredeyse tüm çabamı değerli kıldı.
That makes it all almost worthwhile.
Aspiraciónum olmasını imkansız kıldı.
He made it impossible to have… aspiración.
Aciz insan duyguları seni yetersiz kıldı Stark.
Pathetic human emotions have rendered you ineffective, Stark.
Sağlık ve koruma tedbirlerindeki gelişmeler bu şehirleri yaşama ve çalışma yönünden daha cazip kıldı.
Improvements in health and sanitation made them more attractive to live and work in.
AB umutlarını somut hale getirdi ve üyelik müzakerelerini ulaşılabilir kıldı.
It has made EU prospects tangible and brought accession negotiations within reach.
Bu kitap, herhangi bir doğaüstü şeye inanma ihtiyacı hissetmememizi mümkün kıldı.
This book made it possible no longer to feel the necessity to believe in anything supernatural.
onu nesep ve sıhr kıldı.
then gave him consanguinity and affinity.
Burs çalışmalarıma devam etmemi mümkün kıldı.
The scholarship made it possible for me to continue my studies.
Sanırım gemi hamile kalmamı mümkün kıldı.
I think the ship made it possible for me to get pregnant.
Daima mücadele ve savaş içerisindeydim ve bu beni güçlü kıldı.
I have always had to struggle and fight and that's made me strong.
Aslında, modern astronomiyi ve modern astrofiziği mümkün kıldı.
In fact, it's made modern astronomy and modern astrophysics possible.
Zavallı, sevgili Gabriellein kendini kurban edişini görmek herşeyi zahmete değer kıldı.
Seeing poor, dear Gabrielle sacrifice herself makes it all worthwhile.
De ki: Allahın; rahmet etmeyi gerekli kıldı özüne.
Say,‘To Allah. He has made mercy incumbent upon Himself.
Results: 510, Time: 0.0473

Top dictionary queries

Turkish - English