Examples of using Kıldı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İmkansız olanı başardık, bu da bizi güçlü kıldı.
Sadece onun benzersiz biyolojisi seni ve klonlamayı mümkün kıldı.
Israrın beni çaresiz kıldı.
Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı.
Beni anneme hürmetkar kıldı. Beni zorba ve isyankar yapmadı.
Ki Rabbim beni affetti; beni, ikram edilenlerden kıldı.
Neyse ki Bay Strangein itirafı, o ifadenin geçerliğini gereksiz kıldı.
Bu neredeyse tüm çabamı değerli kıldı.
Aspiraciónum olmasını imkansız kıldı.
Aciz insan duyguları seni yetersiz kıldı Stark.
Sağlık ve koruma tedbirlerindeki gelişmeler bu şehirleri yaşama ve çalışma yönünden daha cazip kıldı.
AB umutlarını somut hale getirdi ve üyelik müzakerelerini ulaşılabilir kıldı.
Bu kitap, herhangi bir doğaüstü şeye inanma ihtiyacı hissetmememizi mümkün kıldı.
onu nesep ve sıhr kıldı.
Burs çalışmalarıma devam etmemi mümkün kıldı.
Sanırım gemi hamile kalmamı mümkün kıldı.
Daima mücadele ve savaş içerisindeydim ve bu beni güçlü kıldı.
Aslında, modern astronomiyi ve modern astrofiziği mümkün kıldı.
Zavallı, sevgili Gabriellein kendini kurban edişini görmek herşeyi zahmete değer kıldı.
De ki: Allahın; rahmet etmeyi gerekli kıldı özüne.