KAÇAKÇILIĞI in English translation

trafficking
trafik
kaçakçılık
smuggling
kaçırdığım
kaçakçılık
gizlice
sok
running
kaç
kaçmak
koşar
idare
aday
kos
kaçar
koş
koşun
kaçın
traffic
trafik
kaçakçılık
smuggled
kaçırdığım
kaçakçılık
gizlice
sok
smuggles
kaçırdığım
kaçakçılık
gizlice
sok
smuggle
kaçırdığım
kaçakçılık
gizlice
sok
contraband
kaçak mal
kaçak eşya
yasak
bir kaçak

Examples of using Kaçakçılığı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Dilityum kaçakçılığı yaparken orayı hazırlık yapmak için kullanıyormuş.
He used it as a staging area when he was smuggling dilithium.
Hayvan kaçakçılığı, günümüzde büyük bir iş sahası.
Modern-day animal poaching is big business.
Bu, insan kaçakçılığı yapmaktan şüpheli Graham Clarkın fotoğrafı.
This is a mug shot of Graham Clark, who is a suspected human trafficker.
Seattledaki insan kaçakçılığı ve yeni zombilerin yaratılması bugün sona erecek.
The smuggling of humans into Seattle, and creation of new zombies, stops today.
Seattledaki insan kaçakçılığı ve yeni zombilerin yaratılması bugün sona erecek.
Stops today. The smuggling of humans into Seattle and creation of new zombies.
Hayır, bir narkotik kaçakçılığı soruşturması üzerindeyim…- Peh, uyuşturucu.
Er, no. Actually I'm investigating the smuggling of narcotics.
Hayır, bir narkotik kaçakçılığı soruşturması üzerindeyim…- Peh, uyuşturucu.
Actually I'm investigating the smuggling of narcotics.- Er, no.
Kaçakçılığı aklından bile geçirmediğini söylemiştin.
You said you would never even thought of smuggling.
Kaçakçılığı aklından bile geçirmediğini söylemiştin.
You would never even thought of smuggling. You said.
Sigorta kaçakçılığı.- Ne?
Insurance fraud?- What?
Sigorta kaçakçılığı.- Ne?
What? Insurance fraud?
Bir daha hayvan kaçakçılığı yaptığımızda daha küçük bir şeyler seçelim.
Next time we smuggle stock, let's make it something smaller.
Yani kaçakçılığı ne zaman bıraktın?
I mean, when did you get out of bootlegging?
Rossun satması için sigara kaçakçılığı Örneğin, yapman gibi.
That you were smuggling cigarettes in like, for example.
Özelliği kadın kaçakçılığı. Bu bölgeden gelen grubun.
The specialty of the groups coming out of this area is trafficking in women.
Altın kaçakçılığı kimdir?
Who's smuggling gold?
Axelrod vergi kaçakçılığı davası benim.
The Axelrod tax fraud case is mine.
Ne kaçakçılığı yapıyordun?
What have you been smuggling?
Kaçakçılığı kolay kimse farketmeden Devrimci Savaş Sahnelemesine girer.
Easy to smuggle into a Rev War Reenactment without anybody noticing.
Çalıntı Wesen eser kaçakçılığı yapıyorlarsa Wesen koleksiyoncularına bile yapışırlar.
They will even go after private wesen collectors if they're trafficking in stolen wesen antiquities.
Results: 629, Time: 0.0378

Top dictionary queries

Turkish - English