KANI in English translation

blood
kani
kan
kanı
kanla
bleeding
kanaması
kan
kan kaybından
kanını akıtacağım
bir kanama
kanlar
bloods
kani
kan
kanı
kanla
bled
kanaması
kan
kan kaybından
kanını akıtacağım
bir kanama
kanlar
bleed
kanaması
kan
kan kaybından
kanını akıtacağım
bir kanama
kanlar

Examples of using Kanı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kanı durdur! Üstüne bastır!
Stop the bleeding! Push down on the wound!
Sonra Hz. Ali, bileğini sarmış, kanı durdurmuş.
Then Imam Ali bandaged his wrist and stopped the bleeding.
Aslında güzel görünmesi için değil, kanı durdurmak için uğraşıyordu.
He wasn't trying to make it look pretty, just trying to stop the bleeding.
dulavrat otu kanı keser.
burdock to stop the bleeding.
Sende asil kanı var mı?
DO YOU HAVE ANY ROYAL BLOOD IN YOU?
Kanı nasıl odaya sıçratmadığı konusunda kimsenin tahmini yok.
HOW HE DIDN'T SPLASH BLOOD ALL OVER THE ROOM IS ANYBODY'S GUESS.
Yoğun sıcak kanı belinden aşağıda, kasıklarında atıyordu.
DRIVING HOT BLOOD THICK DOWN, DOWN INTO THE DEPTHS OF HIS LOINS.
Köpek kanı içiyorlardı, olabilir yani.
THEY DRINK DOG'S BLOOD, SO MAYBE.
Evet, normal insan kanı.
YES, IT WAS NORMAL, HUMAN BLOOD.
geri gelip şu kanı temizle.
COME BACK AND CLEAN UP THE BLOOD.
Motor yağı, yarasa kanı, fare sidiği.
ENGINE OIL, BAT'S BLOOD, MOOSE PISS.
Morgdan satın aldığım kanı içiyorum.
I DRINK BLOOD I BUY FROM THE MORGUE.
Kanı durdurman gerek!
You gotta stop the bleeding!
Bu kanı durdurmamız gerek!
We have got to get this bleeding stopped!
Bu Wendigonun kanı ve onunla savaşmalısın.
It's the blood of the Wendigo, and you have to fight it.
Bu kanı durduracak mıyız?
Shall we stop this bleeding?
Kanı kontrol edin.
Check for blood.
Bırak da kanı durdurmaya çalışayım tamam mı?
Let me try and stop the bleeding, okay?
Ama toprağı masum kanı emmişti, meyvesi siyah ve acıydı.
But its soil is drenched in the blood of the innocent and its fruit is black and bitter.
Ona saldırdıktan sonra, kanı durdurulmaya çalışmışlar.
They tried to stop the bleeding after they attacked him.
Results: 9848, Time: 0.0263

Top dictionary queries

Turkish - English