KAYIPLARIN in English translation

losses
kayıp
zarar
kaybetmek
hüsran
yenilgi
of the missing
casualties
kayıp
zayiat
kazazede
yaralı
ölü
lost
kaybetmek
kaybeder
kaybedecek
loss
kayıp
zarar
kaybetmek
hüsran
yenilgi

Examples of using Kayıpların in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Joan, sanırım kişisel kayıpların aklını gölgelemiş.
Has clouded your judgment. Joan… I fear your personal loss.
Hafıza kayıpların başlayana kadar.
Until your memory lapses started.
Kayıpların büyüklüğü korkunç.
The causalities were immense.
Ne zamandandır kayıpların vampirlerle ilgisi var?
Since when does a missing person involve vampires?
Kayıpların öldüğünü farz ediyorlarmış.
Missing, presumed dead," they call it.
Hatta kayıpların ve zorlukların masalları bize cesaret veriyor ve sevginin kapılarını açıyor.
Even tales of loss and hardship give us courage and open up the doors of love.
Kayıpların sayısı ya da sorumlular henüz bilinmiyor.
No reports of number of casualties or who is behind the attack.
Ayrıca, kayıpların temizlenmesine de yardım etti.
He also helped clean up waste.
Tom kayıpların arasında listelendi.
Tom was listed among the missing.
Ya kayıpların katalizörü oysa?
What if it's the catalyst to the losses?
Onlar kayıpların arasında.
They're amongst the missing.
Bizim şansımıza, kayıpların şanssızlığına, Bay Woodbine işinde çok iyiydi.
For the disappeared, Mr. Woodbine's career Well, lucky for us.
Bizim şansımıza, kayıpların şanssızlığına, Bay Woodbine işinde çok iyiydi.
Well, lucky for us, though unlucky for the disappeared, Mr. Woodbine's career.
Kayıpların acısını hissediyorlar mı?
Do they understand the pain of loss?
Kayıpların acısını hissediyorlar mı?
Understand whether the pain of loss.
Kayıpların bizi nasıl güçlendirdiğiyle ilgili pek çok şey okudum.
I have read a lot about loss and how it makes us stronger.
Kayıpların bizi nasıl güçlendirdiğiyle ilgili pek çok şey okudum.
I have read a lot about loss and how it makes us stronger.- So-so.
Verilecek kayıpların sayısını azaltmak için birisi füzeyi rotasından saptırdı.
Someone redirected the missile to reduce the number of casualties.
Kayıpların anneleri.
The missing's mother.
Her kapının ardında, güzel bir hikâye vardır.- Umutsuzluğun, kayıpların.
Behind every door, a delightful tale of desperation, depravity.
Results: 133, Time: 0.0311

Kayıpların in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English