KENDI ÇOCUĞU in English translation

children of his own
kendi çocuğu
own kid
kendi çocuğunu
kendi oğlu
kendi evladını
his own son
kendi oğlunu
kendi çocuğu

Examples of using Kendi çocuğu in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Kendi çocuğu Klausun umrumda olmayabilir.
Klaus may not care about his own child.
Kendi çocuğu bile değildi.
It wasn't even his own ohild.
Sana bakabilecek kadar yetişkin biri, kendi çocuğu olacak yaşta.
He's old enough to take care of you, even has a kid of his own.
Babanız en azından sizi kendi çocuğu olarak görüyor.
At least your father considers you his child.
Hayal edebiliyor musunuz? Kendi çocuğu.
His own child. Can you imagine?
Hayal edebiliyor musunuz? Kendi çocuğu.
Can you imagine? His own child.
Müvekkilimiz bunca zaman kendi çocuğu sandı.
Our client thought it was his kid the whole time.
Yani demem o ki, kim bunu kendi çocuğu için yapmaz ki?
I mean, who's to say I wouldn't do the same for my own kid?
Georgeun en büyük sorunu, oğlumuz hakkında… çok derinlerde taşıdığı bir hazımsızlık, büyük oğlumuz hakkında… onun kendi çocuğu olduğundan tümüyle emin değil.
About our great big son… is that deep down in the private pit of his gut… he is not completely sure that it's his own kid.
Kendi çocuğu olan insanlarla bir sorunum olduğu için değil. Bu sadece.
Not that I have any problem with people having their own children, it's just… you know.
Dava onundu. Sanki kendi çocuğu kaybolmuş gibi uğraştı.
He caught the case, worked it like his own kid was missing,
Bir çocuk olarak, kendi çocuğu olacaksa aile, onun yetişkinliğini kabul etmek zorunda.
As the child has her own child, the parent must acknowledge her true adulthood.
Onlar da çocuklarını, onu kendi çocuğu gibi seven Kral Jeffiesin yanına sakladılar.
So they hid him with Jeffries the king, who loved the child as his own.
Kendi çocuğu Klausun umrumda olmayabilir. Fakat senin için özel bir öneme sahip olduğu çok açık.
Klaus may not care about his own child, but it's very clear what it already means to you.
Hâlâ umuyorum ki… George, kendi çocuğu doğduğunda daha yumuşak başlı, uyumlu olur.
I hoped, still hope… that George may be more accommodating, once his child is born.
onu ergenliğe Montague anası getirmiş ki onun da kendi çocuğu korsan kralca çalınmıştı.
fostered to manhood by his Montague mother… that was robbed of her own child by the pirate king.
Anne çocuğu yüzünden, çocuğun babası da kendi çocuğu yüzünden zarara sokulmasın.
No mother shall be harmed on account of her child, and no father shall be harmed on account of his child.
Yani, gerçekten birinin kendi çocuğu hakkında… biraz da olsa endişelenmiş olduğundan
To someone that you happen to be a little concerned about their child? that much of an intrusion to casually
O kendi çocuğu.
He is her own kid.
Kendi çocuğu yokmuş.
Apparently no kids of her own.
Results: 9071, Time: 0.0278

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English